Popis: |
Profesyonel meslekler içerisinde yer alan akademisyenlik, farklı alanlarda uzmanlaşmış çalışanlardan oluşmaktadır. Akademisyenler, eğitimci rolleriyle, nitelikli personel yetiştirerek içinde bulundukları toplumu tanımlamaktadır ve yönlendirmektedir. Bununla birlikte akademisyenlik, ülkenin ve dünyanın gerçeklerinden de etkilenmektedir. Bu bakımdan Suriyeli göçmenlerin Türk toplum yapısına ve eğitim sistemine uyum sağlamak konusunda yaşadıkları sorun(lar) akademisyenler perspektifinden okunmaya değerdir. Bu çalışma, Türkiye’deki devlet, vakıf, vakıf myo üniversitelerinde çalışan akademik personelin Suriyeli göçmenlerle sosyal ilişki kurma istekliliğini ölçmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada nicel araştırma teknikleri kullanılmış olup veriler anket aracılığı ile derlenmiştir. Anket soruları Emory S. Bogardus’un Sosyal Mesafe ölçeğinin yanı sıra Gündelik Yaşama Adaptasyon Algısı adlı bir ölçek kullanılarak hazırlanmıştır. Çalışmada akademisyenlerin gündelik yaşamda Suriyeli göçmenleri öteki olarak değerlendirdikleri; göçmenlerle aralarında kültürel bağ görmedikleri ortaya çıkmıştır. Akademisyenlerin aynı mekânda bulunma ve buna bağlı işbirliği gerçekleştirmeye yakın durdukları, buna karşılık aynı kimliği paylaşma konusunda isteksiz oldukları ortaya çıkmıştır. Halihazırda akademisyenler arasında Suriyelilerle kültürel yakınlık duyanların göçmenleri daha az ötekileştirdiği sonucuna ulaşılmıştır. |