Savaş filmlerinde eril hegemonik yapının dişil anlamları

Autor: Yıldız Derya Birincioğlu
Rok vydání: 2017
Předmět:
Zdroj: International Journal of Social Sciences and Education Research. 3:486-486
ISSN: 2149-5939
DOI: 10.24289/ijsser.270649
Popis: Ulus anlatisi ideolojik olarak gunumuzde etkisini hala surduren modern bir siyasal dusuncedir. Ideolojiler, toplumun dusunce reflekslerini harekete gecirmek ve yonlendirmek icin iletisim araclarini ozellikle de sinemayi siklikla kullanir. Sinema anlatilarini zenginlestirdigi kliselerle bir yandan onyargilari beslerken bir yandan da onyargilardan beslenmektedir. Bu baglamda film-oykulerde yer alan stereotiplestirmelerle bazen gercek bazen de kurgusal duzlemde toplumsal yapilanmayi ve ulusal kimligi sekillendirecek bellek yorungeleri olusturur. Ulus anlatisi ve ulusal kimlik gundelik yasam pratiklerinde siradanlastigi, mubadele edildigi ve yeniden uretildigi surece devamlilik saglar. Ulus anlatisi ve/ya ulusal kimligi olusturan imgeler, toplumsal cinsiyet uzerinden kurulur ve eril hegemonik bir yapidan ziyade disil anlamlar icerir. Boylelikle ulus anlatisinin, toplumsal esitlikleri, ulusal kimligi, ulusal ustunlugu ve ulusal gucu bir kaynaga donusturmeyi amaclayan cinsiyetci bir orgutlenme bicimi insa ettigi soylenebilir. Bu baglamda gundelik yasam pratiklerine sizan disil anlamlarin kodlarini cozumlemek icin Floya Anthias ve Nira Yuval-Davis’in ulus anlatilarinda kadinlara verilen rollerine dair yaklasimlari calismanin merkezini olusturur. Calismanin amaci 2000 yili sonrasi cekilen Ozhan Eren’in Son Mektup (2015), Serdar Akar’in Canakkale Yolun Sonu (2013), Yesim Sezgin’in Canakkale1915 (2012)filmlerinin Turk ulusculugu soylemlerine neler kattigi, ulus anlatisinin kadinlik kurgusu uzerinden nasil yeniden insa edildigi ve imge repertuarlarinin konumlandirdigi kimliklerin, ulusal kimliklere donusme surecinde toplumsal cinsiyet rollerinin etkisinin neler oldugunu filmlerin karsilastirmasi sonucu ortaya koymaktir.
Databáze: OpenAIRE