Popis: |
Kültür bitkilerinde toprak kaynaklı biyotik ve abiyotik stres faktörlerine karşı dayanıklılık düzeyinin, kök sistemi mimarileri ile yakından ilişkili olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmada; kıvırcık ve Yedikule tipi marul çeşitlerinin kök sistemi mimarisini oluşturan fenotipik kök özelliklerinin dijital kök görüntüleme sistemlerinden yararlanarak ayrıntılı olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada, iki farklı marul tipinde farklı firmalardan temin edilen toplam 8 çeşitte (Melina, Funtime, Asturion, Emocion, Mozole, Manto, Likea ve Presidential) kök uzunluğu, ortalama kök çapı, kök yüzey alanı ve kök hacmi özellikleri yönünden kök sistemi mimarileri incelenmiştir. Yedikule marul çeşitleri arasında belirtilen kök parametreleri yönünden istatistiksel olarak önemli düzeyde farklılıkların olduğu, ancak kıvırcık marul çeşitleri arasında ise belirgin bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir. Çalışmada yer alan marul tiplerinde çeşitlere ait kök uzunluklarının oransal çap sınıf değerleri de incelenmiştir. Toplam kök uzunlukları içerisinde, 1 mm’den daha küçük çaplı kök uzunluklarının oranı önemli bir parametredir ve çeşidin saçak kök yapma eğilimini gösterir. Oransal çap sınıf değerleri bakımından kıvırcık marul çeşitleri arasında %5 düzeyinde ve Yedikule marul çeşitleri arasında %1 düzeyinde istatistiksel olarak önemli düzeyde farklılıkların olduğu belirlenmiştir. Saçak kök yapma eğilimi bakımından kıvırcık marul tipinde %86.56 değeri ile KM2 çeşidi, Yedikule marul tipinde %92.66 değeri ile YM4 çeşidi ön plana çıkmıştır. Çalışmada 60. gün sonunda toplam kök uzunluğunun, kıvırcık marul çeşitlerinde 2705.4 cm (KM2) ile 3086.4 cm (KM3) ve Yedikule marul çeşitlerinde ise, 1902.6 cm (YM2) ile 2838.4 cm (YM4) arasında değişim gösterdiği tespit edilmiştir. Genel olarak, marul bitkisinde kök sistemi mimarisini oluşturan fenotipik kök özelliklerinin kıvırcık marul tipinde daha yüksek değerlere sahip olduğu ve Yedikule marul çeşitlerinin saçak kök yapma eğiliminin daha fazla olduğu saptanmıştır. Kök mimarisine ilişkin bu sonuçların gelecekte bitkilerde su ve gübre kullanımı üzerindeki etkilerine ilişkin çalışmalarda yararlı olacağı düşünülmektedir. |