| Popis: |
Bu calismamizda Islam tarihinin ilk asrinda ortaya cikan siyasi ihtilaflardan biri olan Abdullah b. Zubeyr (r.a.) meselesini ele aldik. Cennetle mujdelenen sahabilerden ve peygamberimizin (s.a.s.) “benim havarim” dedigi Zubeyr b. Avvam’in (r.a.) oglu olan Abdullah, hicretin ilk yillarinda dunyaya gelmis ve Muslumanlar onun dogumunu tekbir getirerek kutlamislardir. Annesi kadin sahabilerin onde gelen isimlerinden Esma bt. Ebi Bekir olan Abdullah, cocuk yasta Hz. Muhammed’e (s.a.s.) biat etmis, teyzesi Hz. Aise vasitasiyla da Hz. Muhammed’in yakin cevresinde olma firsatini yakalamis bir sahabedir. Bizi bu calismaya tesvik eden saiklerin basinda Abdullah b. Zubeyr’in (r.a) yaklasik on yil gibi uzun bir zaman zarfinda kendisini halife olarak tavsif etmesine ve Islam devletinin sinirlari icinde bulunan civar beldelerden (Hicaz, Irak, Horasan, Yemen ve Sam’in bazi kesimleri) biat almasina ragmen onun halifeliginin ve kurmus oldugu devletin neredeyse tarih kitaplarinda hic bahsinin gecmemesi gelmektedir. Sanki Abdullah b. Zubeyr (r.a.) sozde mesru halife gibi duran Yezid’e biat etmeyerek isyan baslatmis ve Emeviler aleyhine bir isyan hareketi yurutmus gibi aktarilmasi ya da bu sekilde algilanilmasi da bizim bu calismayi ele almamiza buyuk katki saglamistir. Ancak sunu ifade etmek gerekir ki tarihi arastirmalarda her zaman gozden kacan birtakim bilgi ve verilerin oldugu bir gercekliktir. Isin ilginc ve en zor tarafi da gunumuzden bakarak bu olaylari kronolojik olarak veya tarih biliminin metodolojisiyle olaylari sebep sonuc iliskisi icerisinde ve tarihi vesikalara bakarak incelemeye calismaktir. Bu tarz calismalar yapilirken genel cerceve iserisinde ortaya cikan resmin butununde onemli parcalarin eksik oldugunu da pek cok tarihci ifade etmektedir. |
