Popis: |
Amaç: Bu çalışmada kompozit üretim işinde kullanılan pek çok kimyasalın neden olduğu Mesleksel Astım (MA) sonucu çalışanların hem klinik hem tanı sonrası sosyal durum, işyeri koşulları ve tanıya bağlı karşılaştıkları durumları değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışma kesitsel bir çalışmadır. Ağustos 2018- Ağustos 2021 tarihleri arasında Meslek hastalıkları polikliniğine yönlendirilen bu sektörde çalışan, MA tanısı alan olgular değerlendirilmiştir. Olguların maruz kalım öyküleri, mesleki astım risk faktörleri yanı sıra meslek hastalıkları durum bildirir rapor sonrası işe devam etme ve klinik durumları değerlendirilmiştir. Bulgular: İzmir ve çevresinde bulunan fabrikalardan gelen toplamda 126 olgu değerlendiril-di. Son tanı olarak 45 olguya (%35,7) astım tanısı koyulurken bunlardan 33 olguya (%26,1) PEF izlemi yapılarak mesleki nedensellik ilişkisi kuruldu. Bu olgulardan 31’i (%93,9) erkek, yaş ortalaması 31,18± 5,5 (min/maks 23-46) idi. Maruz kalım ile yakınmaların ortaya çıkması arasındaki latent süre ortancası 36 aydı. Çalışanların tanı sonrası Meslek Hastalığı (MH) kaydı veya SGK’ya MH bildirimi konularında bilgi sahibi olmadıkları görüldü. Olguların çoğunluğu (30 olgu, %93,7) işyerinde sağlığı tehdit eden risk varlığı olduğunu, en sık riskin toz ve kimyasal riskler olarak bildirdi. Olgulardan 19 (%57,5)’u MH raporunu aldıktan sonra işyerinden ayrılmış, 14 (%42,5) olgu ise rapor sonrası aynı işyerinde çalışmaya devam ediyordu. Bunlardan 8 (%24,2)’ine bölüm değişikliği yapılmıştı. 25 olguya (%75,7) işten ayrılması için baskı yapılmıştı. İşten ayrılan olgulardan sadece 1 tanesi kendi ayrılış yapmıştı diğer 18 (%54,5) olgunun sözleşmesi işveren tarafından feshedilmişti. İşten ayrıldıktan sonra bütün olguların yakınmaları gerilemiş ve ilaç kullanım ihtiyacı azalmıştı. Sonuç: Kompozit materyal üretim sürecinde çalışanların sağlık etkilerini ortaya koymuş, MH tanısı sonrası işyerinde karşılaştıkları etkileri değerlendirilmiştir. İşyerinde MH izlemi ve yönetimi açısından elde edilen sonuçların çalışanların haklarını korumak bakımından halen oldukça yetersiz olduğu görülmüştür. |