Popis: |
Auteur kavramı, sinema tarihini ikinci dünya savaşından günümüze kadar meşgul etmiş ve bugün de tartışılabilir olma özelliğini sürdüren bir kavramdır. Söz konusu kavram, Sinema Defterleri (Cahiers du Cinema) adlı dergide yazan eleştirmenlerce “filmin yaratıcısı olan yönetmen” , Alexandre Astruc’un 1948 tarihli “Yeni Bir Avangardın Doğuşu: Alıcı- Kalem” adlı yazısında ise “alıcıyı tıpkı bir kalem gibi kullanan yönetmen” olarak kullanılmıştır. Peki, film yapım sürecinde yani pratikte auteur bir yönetmende olması beklenen özellikler nelerdir? Çalışma yönetmen ve senarist kimliği olan Ümit Ünal’ın sineması üzerinden bu soruya cevap aramaktadır. Ümit Ünal Yeşilçam döneminde sinema serüvenine başlamış ve kariyerine senarist olarak adım atmıştır. Zamanla sinemada derdini anlatmak için senarist olmanın yetersiz olduğu düşünmüş ve kendi yazdığı senaryoları filme çekmeye başlamıştır. Hem senarist hem de yönetmen oluşu Ünal’ın çalışmada incelenmek üzere seçilmesinin sadece bir nedenidir. Zira Ünal, çektiği düşük bütçeli filmlerle ana akım sinema anlayışından uzak, özgün filmlere imza atmış ve birçok ödüle layık görülmüştür. Amacı auteur kuramı seçilen yönetmenin filmleri üzerinden kavramaya çalışmak olan bu çalışmada, Ünal’ın “oda filmleri” olarak adlandırdığı ve ortak özelliklerinden dolayı üçleme film serisi olarak gördüğü 9 (2002), Ara(2008) ve Nar(2011) filmleri auteur kuram çerçevesinde analiz edilmiştir. Filmler analiz edilirken yer yer filmlerden kesitler alınmış ve böylece auteur kurama dair görsel dayanaklar elde edilmiştir. Film analizlerinde sosyolojik ve tarihsel bir analiz yöntemi benimsenmiş ve Andrew Sarris’in auteur kuramın halkaları olarak belirlediği teknik özellikler, kişisel stil ve içsel anlam unsurları ana kriterler olarak belirlenmiştir. Bu kriterlerin yanı sıra filmlerin sanat ile buluştuğu noktalar, ortak temalar, kullanılan metaforlar, zıtlıklar ve izleyicinin filmleri alımlamasına dair değerlendirmeler de yapılmıştır. Yapılan değerlendirmeler ışığında yönetmenin gerek kullandığı ortak temalar, gerek teknik yeterliliği, gerekse kişisel üslubundan dolayı bir auteur olarak nitelendirilebileceği sonucuna varılmıştır. |