Popis: |
Bilgi iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişim, beraberinde pek çok sorunu gündeme getirmiştir. Bu sorunlardan biri de kişisel veri güvenliği sorunudur. Verilerin kötü amaçla kullanılması, sanal ortamda iletişim kuran bireyler ve kurumların kişisel veri güvenliğini tehdit altına almaktadır. Kişisel veri güvenliği sorunu, markaların son yıllarda krizler yaşamalarına ve güven kaybetmelerine yol açmaktadır. Sahip olduğu özelliklerle rakiplerinden farklılaşmayı ve hedef kitle tarafından tercih edilme sebebini sağlayan markaların, sürdürülebilir rekabet avantajı elde etmek için hedef kitlenin zihninde olumlu bir imaj oluşturmaları gerekmektedir. Söz konusu imajın pozitif yönde oluşması, markalara ilişkin güven duygusuyla ilişkilendirilmektedir. Özellikle son zamanlarda bazı sosyal medya şirketleri, kişisel veri güvenliği konusunda risk taşıdıkları gerekçesiyle eleştiri odağı olmaktadır. Bu nedenle kişisel verilerin güvenlik ihlali sebebiyle kişiler tarafından başka bir uygulamaya geçilmesi söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla bu süreçte bazı sosyal medya şirketlerinin marka imajı olumsuz yönde etkilenmektedir.Bu çalışma kapsamında dijital iletişim platformlarında bireysel ve kurumsal boyutuyla kişisel veri güvenliği sorununu ele almak, kamuoyunda sıkça gündeme gelen WhatsApp tarafından ilk kez 7 Ocak 2021 tarihinde kullanıcılara sözleşme metni gönderilmesiyle başlayan kişisel veri güvenliği krizinin marka imajındaki rolünü tespit etmek amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. WhatsApp uygulamasını kullanan 12 kişiyle derinlemesine görüşme yapılarak elde edilen bulgular değerlendirilmiştir. Yapılan araştırmayla birlikte WhatsApp’ın kişisel veri güvenliğiyle ilgili yaşadığı krizin marka imajı üzerindeki rolü ortaya konmuştur. |