Popis: |
XIX. yüzyıldan başlayıp günümüze kadar gelişme göstermiş olan uçak teknolojisinin savaş dönemlerinde yarattığı ve yaratacağı tehlikeler, barış dönemlerinde yolcu taşımacılığı güvenliğinin sağlanması ihtiyacı ve ülkelerin kendi ulusal hava sahası güvenliğini sağlama düşüncesi hava sahası güvenliği politikalarını doğurmuştur. Bu amaç doğrultusunda her ülke uluslararası antlaşmalar çerçevesinde hazırlanan bağlayıcı temel ilkeler doğrultusunda ulusal hava sahası güvenlik politikalarını oluşturmaya çalışmıştır. Bu bağlamda Lozan antlaşmasında da bu konu ile alakalı belirlenen ilkeler çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi hava sahası güvenliğini sağlama çalışmalarında bulunmuştur. Bu çerçevede Lozan Antlaşmasında hava ulaşım güvenliğinin sağlanmasına yönelik hazırlanan bağlayıcı ilkeler doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti Seyrüsefer-i Havâî Kararnamesi hazırlanmıştır. Yapılan bu çalışmada da adı geçen bu kararname analiz edilerek cumhuriyetin ilk yıllarında Türk hava sahası güvenliğinin sağlanmasına dair tespitlerde bulunulmuştur. Bu kararnamede 6 bölüm 35 madde, uçuş sahası dahilinde ülkelere verilen rumuzların ne şekilde olduğunu gösteren ve askeri uçak meydanlarındaki ücretlerin belirtildiği iki liste, Lozan antlaşmasında hava faaliyetleri ile alakalı madde ve bölümler ve İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçiş usulüne dair sözleşme maddeleri yer almıştır. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti hava sahasının sınırları, Türk savaş uçakları ve balonlarından başka uçak ve balonların belirlenmiş mevkilerin üstünde uçmalarının ve bu mevkiler dahilinde karaya inmelerinin yasak olduğu ve İzmir, Çatalca, İzmit, Amasra, Samsun, Trabzon, Erzurum mıntıkalarının uçuş sınırları belirtilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti hava sınırları dahilinde sivil uçak ve balonların uçuş haklarına sahip olan devletlerin 1919 tarihli uluslararası hava sözleşmesine imza atan devletler olduğu belirtilmiştir. Uluslararası sözleşme dışında kalan ülkelerin ise sivil uçak ve balonlarının Türkiye Cumhuriyeti tarafından belirlenmiş sınırlar dahilinde uçuş haklarına sahip oldukları ve bu hakların da kara ve deniz uçaklarına göre sınıflandırıldığı ifade edilmiştir. |