Popis: |
İnsanoğlu, yeryüzü macerasında iletişim kurduğu unsurlarla ilgili duygu ve düşüncelerini farklı araçlarla dile getirir. Bunlardan birisi de hiç kuşkusuz edebiyattır. Edebî metinlerde insanların acılarını, sevinçlerini, korkularını, kısacası hayata dair tüm duygu ve düşüncelerini görmek mümkündür. Bu edebî metinlerden birisi belki de en önemlisi fıkralardır. Fıkralar, kısa ve özlü anlatımı olan nükteli ve güldürücü hikâyelerdir. Az sözle çok şey ifade etme ve sezdirerek anlatma, fıkraların belirgin özellikleri arasındadır. Edebiyat ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgilenen kişilerin yazmış derlemiş oldukları mecmualar, birçok yönden edebiyat ve tarih, hatta insanlığın tüm kültürel birikimleri hakkında önemli bilgiler ihtiva ederler. Mecmualarda manzum veya mensur birçok sanat özellikli metne rastlamak mümkündür. Klâsik Türk edebiyatında 17. yüzyılın ikinci yarısı ile 18. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış olan Nigînî Mehmed Çelebî’nin kendi hattıyla yazdığı derleme eseri, birçok yönden önemli bir eserdir. Bu mecmuada Türk Edebiyatındaki mizah geleneği bağlamında değerlendirilen latifeler/fıkralar da önemli bir yer tutar. Mecmuada “mutâyebe” başlığı altında verilen yetmiş üç latife/mizâhî anlatım/fıkra vardır. Fıkraların tamamı mensurdur. Bu çalışmada Nigînî Mehmed Çelebî’nin mecmuasında geçen fıkraların tasnifi üzerinde durulmuştur. |