Popis: |
Dünyada ve özel olarak Türkiye’de medya ve ilgili kurumların tekelleştiği, siyaseten daha güçlü hale geldikleri, siyasal iktidarların da bu tekellerle sürekli pazarlıklar karşılığında, “medyayı özgürleştirme adına” neo-liberal düzenlemeler yaptığı bir süreç yaşanmaktadır. Türkiye’de 3984 sayılı RTÜK Kanun’undan bu düzenlemelerin gerisinde kalması sebebiyle, 2007’den bu yana proje halinde gündemi meşgul eden yeni kanun tasarısı, mevcut siyasal ve hukuksal yapının güçlendirilmesinden çok bu sürecin tamamlayıcı bir parçası halinde, Şubat 2011’de yasaya dönüştürülmüştür. Bu süreçte, yeni kanunun içeriğinden ve bir önceki kanundan çıkartılan ve dönüştürülen kısımlardan anlaşıldığı kadarıyla, mevcut siyasal ve hukuksal yapıdan kamu yararı aleyhine bir takım kayıpların olacağı düşünülmektedir. Bu makalede amaçlanan, yeni RTÜK yasasının, toplumsal-siyasal hayata getirecekleri ve bu düzenden götürecekleri üzerinden siyasal ve hukuksal bir inceleme ve değerlendirme yapmaktır. |