Popis: |
Kanserli hastalarda özellikle depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik bozukluklar yüksek oranlardadır. Bu bozukluklar tedavi edilmediği zaman tedavi uyumunda bozulma, hastanede kalış sürelerinde artış ve yaşam kalitesinde bozulma olabilir. Bu prospektif çalışmada kanserli hastalarda psikiyatrik bozuklukların sıklığı ve bu sıklığa etkili olabilecek etmenlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Onkoloji, dahiliye, kadın doğum ve genel cerrahi bölümlerinde tedavi gören 150 kanser hastası çalışmaya alındı. Psikiyatrik tanılar DSM-IV için yapılandırılmış klinik görüşme (SCID- l) ile kondu. Ayrıca tüm hastalar Genel Sağlık Anketi (GSA) ve Hastane Anksiyete Depresyon ölçeği (HAD) ile değerlendirildi. Bulgular: Kanser hastalarının %28.7'si bir DSM-IV Eksen l tanısı almıştır. Depresif duygudurum ile giden uyum bozukluğu (%14) ve majör depresif bozukluk (%11.3) en sık karşılaşılan tanılar olarak belirlendi. Psikiyatrik bozukluklar, kadınlarda, hastalığını bilenlerde, geçirilmiş psikiyatrik bozuklukluğu ve stres etmeni olanlarda fazlaydı. Sonuç: Bu çalışmada kanser hastalarında en fazla depresif duygudurum ile giden uyum bozukluğu ve majör depresif bozukluğun bulunduğu, özkıyım düşüncelerine de sık rastlandığı saptanmıştır. Hastanede yatma, kadın cinsiyeti, hastalığın bilinmesi, geçirilmiş psikiyatrik bozukluk ve stres etmenleri psikiyatrik bozukluklar için önemli risk etmenleridir. Bu sonuçlar, kanser hastalarında tıbbi tedavinin yanı sıra, psikiyatrik sorunların tanınması ve uygun yaklaşımların sağlanmasının önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca çalışmamızda kanser hastalarında psikiyatrik bozuklukları tarayabilecek GSA ve HAD'nin etkinliği de belirlenmiştir. |