European Union policy towards the Western Balkans: The case of the former Yugoslav republic of Macedonia

Autor: Korkmaz, Mustafa
Přispěvatelé: Nas, Çiğdem, Avrupa Birliği Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı, Avrupa Birliği Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı
Jazyk: angličtina
Rok vydání: 2005
Předmět:
Popis: ÖZETSoğuk Savaşın bitmesi Avrupa’da AB’nin gelişimini de etkileyen çok önemli değişimlere sebep olmuştur. Berlin Duvarının yıkılmasının olumlu bir sonucu da Yalta Konferansından bu yana Avrupa kıtasını bölen “demir perde”nin kalkması olmuştur. AB bu yeni ortamdan istifade ederek Doğu ve Orta Avrupa’daki eski Sovyet cumhuriyetlerinin dönüşümünün rotasını genişleme kozunu kullanarak belirlemiştir. Bu büyük bir politika başarısı olarak görülmektedir. Diğer taraftan komünizmin sona ermesi Yugoslavya’nın şiddetli parçalanma sürecinde tanık olunduğu gibi yıkıcı milliyetçiliklerin önünü açmıştır. Avrupa Birliği için Yugoslav krizi genişletilmiş rolünü sergilemek için iyi bir fırsat olarak görülmekteydi. Yeni geliştirilen Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP) için Yugoslavya ilk test olmuştur. Ama AB için etkin olma bakımından Yugoslavya testi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. ODGP’nin eksiklikleri yanında Avrupalı politikacıların bölge ve bölge halkı üstüne önyargıları çatışmanın yanlış yorumlanmasına sebep olmuş ve tutarlı bir politika oluşturulmasına engel teşkil etmiştir. Şiddetin yükselmesinde sonra A.B.D. liderliğinde izlenen politikalar sonucu Dayton Anlaşması ile savaş sona erdirilmiştir.Dayton sonrası dönemde AB bölgenin yeniden yapılanmasında en önemli aktör durumundadır. 1990’ların ikinci yarısında ODGP mekanizlmalarının güçlendirilmesi ve Komisyon tarafından Batı Balkanlar için tasarlanan İstikrar ve Bütünleşme Sürecinin bölge ülkelerine sunduğu imkanlar sayesinde AB Batı Balkanlardaki olası büyük çaplı çatışmaların önüne geçmeyi başarmıştır. Bu tezin konusu olan Makedonya AB dış politikasının etkinliğini anlamak için çok uygun bir örnektir zira bu ülkede meydana gelecek bir istikrarsızlığın bütün Balkanları olduğu gibi Avrupayı da etkilemesi beklenmektedir. AB ülkeleri daha önceki hatalarından ders alarak Makedonya’ da baş gösteren çatışmalara sırasında ortak bir tutum izlemiş ve bu da krizin bölgeye yayılmasını engellemiştir. Makedonya ve diğer Balkan ülkelerinde yakalanan görece istikrarın devamlı kılınması için bu ülkelere AB ile bütünleşmelerinin yakın bir gelecekte mümkün olabileceği yönünde güçlü sinyaller gönderilmesi gerekmektedir. ABSTRACTThe end of the Cold War has led to drastical changes in Europe that directly influenced the evolution of EU. A positive outcome of the collapse of Berlin Wall was that the “iron curtain” dividing the European continent since the Yalta Conference has been removed. EU in this new climate seized the opportunity and determined the course of transformation of the former Soviet republics in Central and Eastern Europe with the carrot of enlargement. This was a major policy success for the EU. On the other hand the fall of communism resulted in the emergence of destructive nationalisms as witnessed during the violent disintegration of Yugoslavia. For the EU the Yugoslav crisis seemed to represent an opportunity to demonstrate its enhanced role. Break-up of Yugoslavia was the first test case of the newly developed Common Foreign and Security Policy( CFSP) of the EU. However the Yugoslav case for EU is one of failure to act effectively. In addition to deficiencies of CFSP, the prejudices of the European policy makers regarding Balkans caused misinterpretation of the conflict which in turn became an obstacle for a coherent policy. The US after the escalation of the violence took the lead and the crisis came to a halt with the signing of Dayton Accords in 1995.In the post-Dayton period EU became the main actor behind the recovery of the region. Thanks to the enhanced CFSP tools provided in the second half of 1990’s and to the carrots offered with the initiation of Stabilisation and Association Process by the Commission EU prevented the intensification of possible disputes in Western Balkan countries. The focus of this thesis FYROM is a perfect case in revealing the scope and extent of the European foreign policy since the instability in that country would not only have consequences in the Balkans but also in the EU itself. The EU states learnt from their mistakes and achieved unity in dealing with FYROM that impeded the spread of the conflict throughout the region. In order to keep this success in dealing with FYROM and the other Western balkan countries permanent, EU should take measures in persuading them that the integration of Western Balkan countries to the EU is not a distant goal.
Databáze: OpenAIRE