OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E HÂKİMİYET-İ MİLLİYE VE DEMOKRASİ

Autor: FEDAYİ, Cemal
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2020
Předmět:
Zdroj: Volume: 16, Issue: 58 151-164
Muhafazakar Düşünce Dergisi
ISSN: 1304-8864
2717-963X
Popis: Türkiye siyaset tarihinde demokrasi ve hakimiyet-i milliye bağlamındaki gelişmeler 19. yüzyılın başlarında başlamıştır. Bu sürecin aşamaları şöyle sıralanabilir: Sened-i İttifak, Tanzimat ve Islahat Fermanları, I. ve II. Meşrutiyet, Cumhuriyet. Siyaset tarihimizde çok partili hayatın başlaması ve siyasi hayatta hakimiyet-i milliye kavramının sıklıkla kullanılmaya başlanması 1908 sonrasındadır. Ancak 1912’den itibaren demokrasisiz hakimiyet-i milliye dönemi başlamıştır. Milli Mücadele döneminde Ankara’da kurulan Meclis’te demokrasi ve hakimiyet-i milliye birlikte var olmuştur. Fakat 1925’ten itibaren CHP’nin öncülük ettiği tek parti yönetimi kurulmuştur. 1946’da çok partili hayata yeniden başlanmış fakat bu defa da 27 Mayıs 1960 tarihinde darbe olmuştur. Askeri yönetimin kurduğu vesayetçi düzen, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleriyle tahkim edilmiştir. Ak Parti’nin iktidara gelmesiyle gerileyen vesayetçi düzen, 15 Temmuz darbe girişimine gösterilen halk tepkisiyle tamamen sona ermiştir. Milli egemenlik, demokrasiyi de içerecek şekilde yeniden kurulmuştur. Ancak demokrasimizdeki eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. The developments on democracy and national sovereignty in Turkish political history began in the early 19th century. The stages of this process can be listed as follows: Charter of Alliance (sened-i ittifak), the imperial edict of Gülhane (Tanzimat fermanı), the edict of reform (Islahat fermanı), the First and Second Constitutional Era (I. ve II. Meşrutiyet) and the promulgation of the Republic. The beginning of the multi-party system in our political history and the common use of the concept of national sovereignty in the political life all occurred in the aftermath of 1908. However, 1912 marks the start of the period of national sovereignty without democracy. Democracy and national sovereignty coexisted in the First Assembly which was established in Ankara during the National Struggle period. However, since 1925, the one-party regime led by the CHP was founded. Multi-party life was resumed in 1946, but this time it was interrupted with a coup d’etat on May 27, 1960. The tutelage regime established by the military administration was intensified with the coups of 12 March, 12 September and 28 February. The tutelage regime which declined with the coming of the AK Party to power has ended completely with the public reaction to the July 15 coup attempt. National sovereignty has been reconstructed together with democracy. However, there are still deficiencies in our democracy must be overcome.
Databáze: OpenAIRE