A HIDDEN EXCAVATION AND TRANSPORTATION OF ARTEFACTS IN TURKISH THRACE AT THE BEGINNING OF THE 20TH CENTURY
Autor: | YARAŞ, Ahmet |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2017 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 7, Issue: 13 1-41 Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi |
ISSN: | 1309-7660 2717-7785 |
Popis: | İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü'ndeki Eski Yazışmalar Arşivi'nden (İAMEYA) tasnif edilerek 78 no'lu kartonda saklanan bir grup eski Türkçe evrak incelenmiştir. Bulgar işgali sonrası; Keşan ve Lüleburgaz tren istasyonlarındaki arkeolojik taş eserlerin ilçedeki bir devlet dairesinde muhafaza altına alınması, kayda değer önemli eserlerin ise Müze-i Humâyûn'a gönderilmesi hakkında 1912-1914 yıllarına ait üç grupta toplanabilecek yazışmalar değerlendirilmiştir. Bu evraklardan bazı önemli sonuçlar çıkartılmıştır. Bulgar işgali sırasında, Çanakkale, Gelibolu, Bolayır'da muhtemelen Lysimakheia antik kentinde, işgal sırasında Kral Ferdinand'ın bilfiil arkeolojik kazı yaptırdığı, ele geçirdiği eserleri Bulgaristan'a göndermek için Keşan Tren İstasyonu'na getirttiği, işgalin erken sonuçlanması sonucu büyük eserlerin gönderemeden kaldığı anlaşılmaktadır. İşgal sonrasında siyasi ve ekonomik güçlüklere karşın bölgedeki eserlerin İstanbul'a getirilmesi için Müze-i Hümâyûn'un ısrarla yazışmaların yaptığı, eserlerin yerinde fotoğraflarının çekilmesi ve çizimlerinin yaptırılması, İstanbul'dan eserlere refakat edecek bir uzmanın gönderilmesi, eserlerin hangi yolla ne gibi önlemler alarak taşınabileceği gibi pek çok önemli anekdota rastlanmıştır. 20. yüzyıl başında İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ndeki bu arşiv belgelerinin yanında, o dönemde bölgede görev yapan bazı bürokrat ve askerlere ait yazışmaları ve devlet arşivlerini araştırmacılarına açmaları bölge arkeolojisi için son derece önemlidir. Bu çalışma, günümüze kadar bilinmeyen Doğu Trakya'nın Bulgar işgali sonrasında kültürel mirasına dair Türkiye'deki ilk çalışmadır. Bulgar kralı ve işgal komutanlarının Doğu Trakya'daki kültürel mirasa dostane yaklaşımı son derece ilginç ve anlamlıdır. Başta Kral Ferdinand'ın ve Bulgar görevliler tarafından resmi yazıyla eser toplamak ve Bulgaristan'a sevk etmekle görevli uzmanların çalışmaları mutlaka bir araya getirilmelidir. Bulgarların götüremedikleri bölgedeki eserler ve sonraki akıbetleri ise ayrı bir çalışma konusudur During the classification of carton number 78 in the Old Correspondence Archive at the Istanbul Archaeological Directorate (IAMEYA) a hidden group of old Turkish documents was examined. After the Bulgarian occupation: the correspondence, relating to the sending of important artefacts to the Imperial Museum and the taking into protection of the archaeological stone artefacts in Keşan and Lüleburgaz train stations by a state office, that can be separated into three groups belonging to the years 1912-1914, has been evaluated. Some important conclusions were drawn from these documents. It is understood that the artefacts recovered during the Bulgarian occupation, at Bolayır, Çanakkale, Gelibolu, probably in the ancient city of Lysimacheia, in an archaeological excavation carried out by King Ferdinand, were brought to Keşan train station to be sent to Bulgaria. As a result of the early ending of the occupation, the large artefacts remained without being sent. There are a number of anecdotes relating that despite the political and economic difficulties in the aftermath of the occupation, the Imperial Museum wrote insistently for the artefacts to be sent to Istanbul, to be photographed and drawn, for an expert to be sent from Istanbul to accompany the artefacts, and considering from which routes and using which measures the artefacts could be transported. Next to the archives in Istanbul from the beginning of the 20th century, the opening of state archives and the writings of bureaucrats and soldiers who worked in the region during that period are of great importance for the archaeology of the region. This is the first study in Turkey of the cultural heritage of eastern Thrace following the Bulgarian occupation. The friendly approach of the Bulgarian king and the occupation commanders towards the cultural heritage of Thrace is both extremely interesting and meaningful. The artefacts collected by King Ferdinand and Bulgarian officials as well as the specialist studies should be brought together in one place. The items from the region that could not be taken by the Bulgarians and the subsequent outcomes are a subject for another study |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |