Hükûmet Programlarının ve Millî Eğitim Şûralarında Alınan Kararların İlkokul Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programlarına Yansıması (1923-2016)

Autor: Kayalioğlu, Sevgi
Přispěvatelé: Osman ALTINTAŞ, Altıntaş, Osman, Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2018
Předmět:
Popis: Türkiye'de zaman zaman yaşanan siyasi istikrarsızlıkların ve bu değişikliklere bağlı olarak meydana gelen birtakım ekonomik ve siyasi buhranların bir benzeri, eğitim ve öğretim programlarında yaşanmaktadır. Zira gerek seçimle gerekse askeri müdahale ile gelen her yeni hükûmet, kendi ideolojik anlayışı ve felsefesini topluma aktarmak isteğiyle hareket etmekte ve bu aşamada eğitimi önemli bir araç olarak görmektedir. Tam da bu noktada eğitim ve öğretim hayatının başlangıcını oluşturması nedeniyle ilkokulların siyasi iktidarlar tarafından daha çok ilgi odağı olduğu söylenebilmektedir. Cumhuriyet'in ilanından 2016'ya kadar çok sayıda eğitim ve öğretim programının uygulandığı Türkiye'de özellikle 1923-1950 yılları arasında öğrencilere temel bilgilerin kazandırılması, okuryazarlık oranının yükseltilmesi ve temel yurttaşlık bilincinin oluşturulması için köy ve şehir ilkokullarında sürekli olarak yeni bir program arayışı içerisinde olunduğu görülmektedir. Öyle ki 1950'ye kadar şehir ilkokullarında 1924, 1926, 1936 ve 1948 programları; köy ilkokullarında ise 1927 programı, 1936 taslak programı ve 1939 program projesi hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. Bundan sonra 1962'de denenmek üzere hazırlanan taslak program, 1968 yılında tüm yurtta okutulmak kaydıyla esas program olarak kabul edilmiştir. 1990'lardan sonra ise tüm derslerin öğretim programları bağımsız olarak yayımlanmıştır. O zamana değin yayımlanan her programla birlikte üzerinde birtakım düzenlemeler yapılan Resim-İş dersinin ilk bağımsız öğretim programı 1992'de kabul edilmiş olup bu gelişmeleri 2006 ve 2013 yıllarında Görsel Sanatlar adıyla hazırlanan yeni öğretim programlarının kabulü izlemiştir. Dolayısıyla Görsel Sanatlar dersi öğretim programları Cumhuriyet'in ilanından beri sıklıkla değiştirilmiştir ve hâlâ da değiştirilmeye devam edilmektedir. Elbette ki yapılan bu değişikliklerin oluşumuna neden olan birçok faktör bulunmaktadır. Türkiye'deki siyasi, ekonomik, politik söylemlerin ve değişimlerin programlar üzerindeki değişiklikleri zorunlu kılıp kılmadığının algılanması, anlaşılması ve 1923-2016 yılları arasında kurulan hükûmetlerin programlarında yer alan millî eğitim, kültür ve sanat politikalarının ve Millî Eğitim Bakanlığı şûra kararlarının ilkokul düzeyinde Görsel Sanatlar dersi öğretim programlarına yansımalarının olup olmadığının tespit edilmesi bu araştırmanın temel sorunsalını oluşturmaktadır. Araştırma, tarihsel araştırma yöntemi kullanılarak yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında tarihsel araştırmaların doğasına uygun olarak doküman incelemesi yöntemi kullanılmış; toplanan veriler doküman analizi yoluyla incelenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin yakınçağ tarihinde iç ve dış politikada benimsenen anlayışlara ve toplumsal değişimlere bağlı olarak yaşanan birtakım kırılma noktalarının kimi zaman doğrudan kimi zaman dolaylı olarak kimi zamansa şûra kararları aracılığıyla ders öğretim programlarına çeşitli açılardan yansımalarının olduğu görülmektedir. 1924'ten sonra hükümetler tarafından esas alınan eğitim politikalarının, Türkiye'ye davet edilen Dewey ve Kühne gibi yabancı uzmanların raporları ve Atatürk'ün eğitim ve öğretimle ilgili görüşleri ekseninde belirlendiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla 1926-1936 arasında uygulanan eğitim ve öğretim programlarında bu üç unsurun yansımalarının görüldüğü söylenebilmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) tek başına iktidar olduğu 'Tek Partili Dönem'de özellikle Mayıs 1935'ten sonra parti programıyla tespit edilen politikalar, şûralarda alınan kararların ve dolayısıyla uygulanan öğretim programlarının üzerinde belirleyici bir faktör olmuştur. Yani parti tarafından esas alınan politikalarla dönemin şûra kararları arasında yakın bir ilişkinin olduğunu söylemek mümkündür. Dahası CHP Programı'nda kültür ve sanat politikaları arasında kabul edilen devrim müzeleri kurulması fikrinin, 1936 itibariyle ilkokul programlarında okul müzelerinin kurulması ve bu müzelerde `inkılap köşesi` adlı bir bölüme yer verilmesi suretiyle örgün eğitimde uygulanabilir bir forma dönüştürüldüğü ifade edilebilir. Bu dönemin eğitim ve öğretim programlarının şekillendirilmesinde CHP'nin ulusal politikalarının daha etkili olmasının karşısında herhangi bir iktidar olmayan bu partinin politikalarının devlet politikası olarak benimsenmesinden ileri geldiği söylenebilir. Bu durum, dönemin Türkiye'si için oldukça tabiidir. 27 yıllık tek partili yaşamın sonlarına gelindiğinin ilk işaretlerinden olan 1946 seçimleri, 1950'de Demokrat Parti'nin iktidara gelişi, 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 gibi süreçler de ders öğretim programına yansımaları olan diğer siyasi gelişmelerdendir. Bu tür gelişmelere bağlı olarak ya da bunlardan bağımsız olarak yapılan değişimler 1980'lerden sonra hız kazanmıştır. Ne var ki Türkiye'nin 93 yıllık Cumhuriyet geçmişinde kurulan hükûmetlerin programlarındaki eğitim söylemlerinin Görsel Sanatlar dersi öğretim programlarına birtakım yansımaları olurken kültür ve sanat alanlarındaki söylemlerin ders öğretim programına doğrudan yansıyan bir faktör olmadığı anlaşılmıştır. Crises similar to the ones experienced in economy and politics resulting from political instabilities overwhelming Turkey from time to time have also been experienced in educational and instructional programs. Every new government coming to power through either election or military intervention attempts to impose its own ideology and philosophy on the society and to this end, uses education as an important instrument. In this regard, as elementary education is the beginning of the life of education and instruction, it can be argued that greater importance is attached to elementary schools by the political power. In Turkey, where many educational and instructional programs have been implemented from the declaration of the Republic to 2016, it is seen that there has been a constant search of a new program particularly in the period between 1923 and 1950 in urban and rural elementary schools in order to impart basic knowledge to students, to increase literacy rate and to raise awareness of citizenship. Indeed, up to 1950, in urban elementary schools, the 1924, 1926, 1936 and 1948 curriculums and in rural elementary schools, the 1927 curriculum, the 1936 draft curriculum and 1939 curriculum project were developed and put into practice. The draft curriculum developed to be tested in 1962 was accepted as the main curriculum in 1968 to be taught in the whole country. After the 1990s, the curriculums of all courses have been independently developed. The first independent curriculum of the Art course, on which some amendments had been made with each new program issued until then, was accepted in 1992 and it was followed by the acceptance of new curriculums developed under the name of Visual Arts in 2006 and 2013. Thus, the Visual Arts course curriculums have been changed frequently since the declaration of the Republic and are still being changed. There are, of course, many factors that contribute to the emergence of these changes. The main purpose of the current study is to understand whether the political and economic discourses and changes in Turkey have forced changes in curriculums and whether the national education, culture and art policies in the programs of the governments established in 1923-2016 and the decisions taken by the National Education Councils have some reflections on elementary school Visual Arts course curriculums. The study employed the historical research method. In the collection of the data, in line with the nature of historical research, the document analysis method was used and the collected data were analyzed through document analysis. In the contemporary history of the Turkish Republic; depending on the attitudes adopted in domestic and foreign politics and social changes, some severe crises have been experienced and they have had either direct or indirect reflections on curriculums, sometimes via the decisions taken in National Education Councils. Education policies adopted by the governments after 1924 seem to have been shaped around the reports prepared by foreign experts such as Dewey and Kühne invited to Turkey and Atatürk's opinions and ideas about education and instruction. Therefore, it can be said that the reflection of these three elements are seen in the education and instruction programs implemented between 1926 and 1936. Policies determined by the party program, in the 'One Party Period', when the Republican People's Party (CHP) was the sole ruling power, especially after May 1935, were decisive factors on the decisions taken in the National Education Councils and therefore on the applied curriculums. In other words, it is possible to say that there is a close relationship between the party politics and the decisions taken by the councils. Moreover, it can be stated that the idea of establishing revolutionary museums, accepted within the culture and art policies in the CHP Program, has been transformed into an applicable form in the formal education by establishing school museums in elementary schools in 1936 and including a section called `Revolution Corner` in these museums. It can be maintained that the reason for CHP's national policies' becoming more effective on shaping educational and instructional programs in that period is that the policies of this political party were accepted as state policies since there was no opposition party. This is quite natural for the Turkey of that period. The 1946 election, the first sign of the end of a 27-year single-party period, the Democratic Party's coming of power in 1950 and military coups of 27 May 1960, 12 March 1971 and 12 September 1980 are other political developments having serious reflections on curriculums. Changes made dependent on such developments or independently of such developments have gained momentum since the 1980s. However, it is understood that in the 93-year Republican past of Turkey, while the political discourses of the established governments have had some reflections on the Visual Arts course curriculums, their discourses in the fields of culture and art have not had direct reflections on these curriculums. 369
Databáze: OpenAIRE