Popis: |
Amaç – Bu çalışmanın amacı dünya genelinde yurt içi kredi miktarlarındaki artışın makroekonomik faktörler ve finansal kurumsallaşma seviyeleri ile ilişkisini ortaya koymaktır. Yöntem – Bu çalışmada Dünya Bankası’nın sağlamış olduğu finansal gelişmişlik veri tabanından elde edilen, tüm dünya ülkeleri için 2001-2019 yıllarını kapsayan bir veri seti kullanılmıştır. Sabit etkiler içeren panel veri regresyonlarında bağımlı değişken özel kesime dağıtılan yurt içi kredilerin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı iken; bağımsız değişkenler para arzı, döviz kuru, faiz oranı, fiyat endeksi gibi makro ekonomik faktörlerdir. Finansal kurumsallaşma seviyelerini temsilen iki endeks kullanılmıştır. Endekslerden ilki finansal piyasalarda kanunların borç alan ve veren tarafların ne derece güvence altına aldıklarını göstermekte iken diğer endeks borçlulara ilişkin bilgilerin kredi sicil kurumlarının sağladığı borçlu bilgilerinin etkinliğini göstermektedir. Bulgular – Genişletici para politikaları sayesinde yurt içi kredi miktarlarının da artacağına ilişkin güçlü bulgulara rastlanmıştır. Diğer taraftan tüketici fiyat endeksinde gözlemlenen artışların yurt içi kredi miktarlarını azaltacağına dair bulgular ortaya konmuştur. Finansal kurumsallaşma seviyelerinin yurt içi kredi miktarlarını etkilediğine dair ise herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Tartışma – Kredi miktarlarında meydana gelen artışın olumlu ve olumsuz ekonomik sonuçları üzerine tartışmalar devam ederken dağıtılan kredilerdeki artışın nedenlerini ortaya koyan çalışmaların da önemi artmaktadır. Bu çalışma çoğunlukla makroekonomik faktörlerin önemine yer veren literatüre ülkeler arası finansal kurumsallaşma farklılıklarını da dikkate alarak katkı sağlamaktadır. Çalışmada uygulanan ekonometrik analizler, tüketici fiyat endeksi ve yurt içi krediler arasındaki negatif ilişki ile para arzı ve yurt içi krediler arasındaki pozitif ilişki ortaya koymaktadır. Bu ters yönlü etkiler birlikte değerlendirildiğinde politika yapıcıların dikkatli olmaları gerektiğini ortaya koymaktadır. Purpose – The aim of this study is to reveal the relationship between the amounts of domestic credits, macroeconomic factors and financial development levels by providing worldwide evidence. Design/methodology/approach – This study uses the data obtained from the financial development database provided by the World Bank and covering all countries of the world and the years 2001-2019. The dependent variable is the ratio of domestic loans distributed to the private sector to gross domestic product, in the fixed effects panel regressions, while macroeconomic factors such as money supply, exchange rate, interest rate, price index are included as independent variables. Two indices are used to represent the financial institutions’ development levels. One of them shows the extent to which the borrowers and lenders are guaranteed by the laws in financial markets, the other index shows the efficiency of the debtor information provided by the credit registry institutions. Findings – This paper unveils strong findings for the positive relationship between domestic credit and expansionary monetary policy. On the other hand, it is found that the consumer price index and the domestic credits are negatively associated. The paper provides no evidence for the effect of financial institutions’ development levels on domestic credits. Discussion – While the discussions continue on the positive and negative consequences of the credit expansions in the economy, the importance of the papers those analyze the reasons of credit expansions are also increasing. This study contributes to the existing literature, which mostly emphasizes the importance of macroeconomic factors, considering the differences in financial development levels between countries. The econometric analysis applied in the study reveals the negative relationship between the consumer price index and domestic credits, and the positive relationship between money supply and domestic credit. Taken together, these adverse effects reveal that policy makers should be careful in their monetary policies designs. |