Pelvik travma sonrası oluşan erektil disfoksiyonda revaskülarizasyon

Autor: Yüksel, Alpaslan, Karaca, Oktay Güven, Baba, Dursun, Şenoğlu, Yusuf, Tekin, Ali
Přispěvatelé: [Belirlenecek]
Jazyk: angličtina
Rok vydání: 2019
Předmět:
Zdroj: Volume: 21, Issue: 2 148-150
Duzce Medical Journal
ISSN: 1307-671X
Popis: Erectile dysfunction is defined as the inability to achieve penile erection necessary for sexual intercourse or to sustain erection sufficiently. Although the treatment options for erectile dysfunction are limited, the most common surgical treatment is penile prosthesis implantation. In addition, penile revascularization of the penis is very effective in the treatment of erectile dysfunction due to different vasculogenic reasons, especially pudendal artery occlusion, after perineal trauma. Modified Furlow Fisher technique including anastomosis of the inferior epigastric artery to the penile dorsal vein is a successful treatment option among the revascularization techniques. Despite invasive preliminary evaluations such as duplex Doppler ultrasound, dynamic cavernosometry, selective internal pudendal arteriography, and the long and difficult surgical procedure, it is highly effective in particularly selected young patients.
Erektil disfonksiyon, cinsel ilişki için gerekli olan penil sertleşmeyi sağlayamamak veya ereksiyonu yeterince sürdürememek olarak tanımlanır. Erektil disfonksiyon ile ilgili tedavi seçenekleri sınırlı olmakla birlikte en sık başvurulan cerrahi tedavi yöntemi penil protez implantasyonudur. Bunun yanında vasküler hastalık olmaksızın perineal travma sonrası, başta pudental arter oklüzyonu olmak üzere farklı vaskulojenik sebeplerle gelişen erektil disfonksiyon tedavisinde, penisin yeniden kanlandırılması için yapılan penil revaskülarizasyon ameliyatı oldukça etkilidir. İnferior epigastrik arterin penil dorsal vene anastomozunu içeren Modifiye Furlow Fisher tekniği revaskularizasyon teknikleri içerisinde başarılı bir tedavi seçeneğidir. Revaskularizasyon cerrahisi, dubleks Doppler ultrason, dinamik kavernosometri ve selektif internal pudendal arteriyografi gibi ön değerlendirmelere, cerrahi işlemin uzun ve zorluğuna rağmen özellikle uygun seçilmiş genç hastalarda oldukça etkilidir.
Databáze: OpenAIRE