AKP dönemi Türk dış politikasının analizi: bölgesel çatışmalarda dış politika söylemi
Autor: | Güleç Aras, Cansu |
---|---|
Přispěvatelé: | Sever, Ayşegül, Siyaset Bilimi Ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı |
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2018 |
Předmět: |
Turkey
International Relations Uluslararası İlişkiler Political discussion 20th century Adalet ve Kalkınma Party Ekonomik durum Discourse Conflict resolution Foreign relations Türkiye Siyaset ve yönetim Dış ilişkiler Postsructuralism International conflicts Economic conditions Regional conflicts Adalet ve Kalkınma Partisi (Turkey) Politics and government Turkish foreign policy Adalet ve Kalkınma Partisi (Türkiye) International policy Discourse analysis 20. yy |
Popis: | Bu tez, Adalet ve Kalkınma Partisi dönemi dış politikasının söylemler üzerinden nasıl inşa edildiğini temel alan kavramsal çerçeveden hareketle, AKP yönetici elitinin Türk dış politikasında ortak tarihi ve kültürel referanslar üzerinden ürettikleri `düzen kurucu` ve `sorun çözücü` söylemin bölgesel çatışmalarda nasıl yorumlanarak inşa edildiğini araştırmaktadır. Bu çerçevede, 2008 yılındaki `Gürcistan-Rusya Savaşı` ile 2008 `İsrail ile Filistin arasında yaşanan Gazze Savaşı` örnek olayları çerçevesinde bir araştırma yapılmıştır. Araştırma konusu olarak bu iki ayrı bölgesel çatışmanın seçilmesinin nedeni, aynı dönemlerde birkaç ay arayla ancak birbirlerinden farklı bölgesel coğrafyalarda yaşanan krizlere karşı Türkiye'nin `sorun-çözücü` ve `düzen kurucu` söylemlerinin işlerliğinin nasıl yansıtıldığını anlamaya çalışmak olmuştur. Bu amaçla ilk olarak, Dış Politika kavramı incelenmiş ve Dış Politika Analizinin tarihsel gelişimi ortaya konulmuştur. Temel olarak birey, devlet, sistem olmak üzere üç analiz düzeyine değinildikten sonra, yöntem olarak söylem analizi yapılacağı için temel analiz düzeyi birey olarak ele alınmıştır. Ancak, söz konusu bireylerin rasyonel varsayılması, sosyal bağlamdan kopuk, inanç, algılama, istek gibi nitelikleri görmezden gelinerek mekanik bir sürecine oturtulması sonucunu da beraberinde getirebilir. Bu sebepten, birey odaklı analiz temele alınmakla beraber, sosyal yapıları da bir ölçüde analize dahil eden bir yaklaşım ortaya konulmuş, birey düzeyinin başat olduğu çok düzeyli yaklaşım izlenmiştir. Kuramsal zeminde Dış Politika çalışmalarını anlamak adına ise Realizm, Liberalizm, İnşacılıktan bahsedilmiş, teorik çerçeveyi ise sosyal olgu olarak tanımladıkları dış politikayı dilsel analizler üzerinden inceleyip anlayan Post-Yapısalcılık oluşturmuştur.Daha sonra bu kavramsal çerçeveden hareketle, AKP'nin bir parti olarak dış politika konusunda hangi söylemler üzerinde durduğu ve söylemler altında nasıl bir tutum izlediği araştırılmıştır. İlk olarak Türkiye'nin AKP döneminde `değiştiği` varsayılan dış politikasında kendine hangi rolleri biçtiği, bu rollerin toplumun değişik kesimlerinden kabul görmesi için hangi söylemsel pratiklerin kullandığı ortaya çıkartılmıştır. Ardından, post-yapısal söylem analizi yöntemiyle, Gürcistan ve Gazze krizleri bağlamında, dış politika yapıcı elitlerinin ürettikleri söylemle kavramlaştırma, benzetme, ötekileştirme veya metaforları kullanarak çatışmaların nasıl algılanacağını belirlediği ve iletişimi kendi belirledikleri söylem üzerinden yürüttükleri tespit edilmiştir. Sonuç olarak, araştırılan örnekler, uluslararası aktörler arasındaki ilişkilerin ve uluslararası konjonktürün Türkiye'nin dış politika tepkilerini şekillendirmede oldukça etkili olduğunu ve söylemsel düzenlemelerin kurucu söylemden nispeten bağımsız olduğunu göstermiştir. With the conceptual framework based on how foreign policy was constructed by discourses during JDP term, this thesis analyses how `problem-solver` and `order-builder` discourses, which were designed on common historical and cultural references by JDP ruling elite, were constructed in regional conflicts by interpretation. In this context, Georgia-Russia War (2008) and Gaza War between Israel and Palestine (2008) were researched as a case study. The reason and the aim of choosing of these two different regional conflicts as a research topic is to understand how `problem-solver` and `order-builder` rhetorics were formed and reflected in those two regional conflicts which emerged out in different regional geographies almost in the same period. For this purpose, firstly, the concept of Foreign Policy was defined and the historical development of Foreign Policy Analysis was analysed. After mentioning three levels of analysis as individual, state, and system, the basic level of analysis was taken as an individual since discourse analysis would be applied as a method. However, the assumption of the individual as a rational actor could bring about a result of fitting into a mechanical process through ignoring such qualities as social context, belief, perception and desire. Therefore, although individual level of analysis will be centered on, it was put forward an approach involving analytical analysis of social structures in a certain extent; and a multi-level approach was conducted in which the individual level was the principal one. In order to understand foreign policy studies, Realism, Liberalism, Constructivism were mentioned, and as a theoretical framework Post-Structuralism was used which examines and understands the foreign policy as social phenomena through linguistic analysis.Then within this framework, JDP's foreign policy discourses and its attitude under those discourses were examined. Firstly, it was found out that which roles were designed for foreign policy that was considered as `changed` under JDP rule , and which discursive practices were used for acceptance from different segments of society. Then, in the context of Georgia and Gaza crises, by using post-structural discourse analysis method, it was understood the fact that the foreign policy-making elites have determined the perception of the conflicts by using conceptions, analogies, otherings, or metaphors in their discourses, and they have conducted communication according to their own discourses. In conclusion, these examples showed that the relations among international actors and the international conjuncture were effective factors in shaping Turkey's foreign policy responses and discursive arrangements were relatively independent from constitutive discourse. 282 |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |