Öğrenme Stiline Göre Öğretmen Adaylarının Ders Çalışma Yaklaşımlarının İncelenmesi
Autor: | Okur, Muzaffer, Bahar, Hüseyin Hüsnü, Sülün, Ali |
---|---|
Přispěvatelé: | EBYÜ, Eğitim Fakültesi, MÜ |
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2019 |
Předmět: |
öğrenme stili
ders çalışma yaklaşımı Kolb öğrenme stili öğrtemen adayı learning style study approaches Kolb learning style pre-service teachers öğrenme stili ders çalışma yaklaşımı Kolb öğrenme stili Eğitim Özel Eğitim Bilimsel Disiplinler Eğitim Eğitim Araştırmaları Education Scientific Disciplines öğrtemen adayı |
Zdroj: | Volume: 27, Issue: 3 1235-1244 Kastamonu Eğitim Dergisi |
ISSN: | 2147-9844 |
Popis: | Eğitim kurumlarının en önemli amaçlarından birisi de öğrenciler için planlanan öğrenmeleri gerçekleştirmektir. Öğrenme ise büyüme ve vücutta değişik etkilerle oluşan geçici değişmelere atfedilemeyecek, yaşantı ürünü olarak oluşan davranışta ya da potansiyel davranıştaki nispeten kalıcı izli değişme olarak tanımlanmaktadır (Senemoğlu 2012, 88). Öğrenme sürecinde çevresel uyarıcılar önemli olmakla birlikte, öğrenme işi bireye odaklanmaktadır. Birey ise öğrenme işini gerçekleştirirken farklı amaçlar doğrultusunda hareket edebilmektedir. Marton ve Saljö (1976), üniversite öğrencilerinin verilen bir metin üzerinde çalışırken, okudukları metni derin ve yüzeysel olmak üzere iki ayrı düzeyde işlediklerini tespit etmiş, bu çalışmalardan yola çıkarak öğrenci öğrenme yaklaşımının teorik çerçevelerini oluşturmuşlardır. Öğrenme yaklaşımı öğrenci öğrenmesini ve akademik başarısını artırmada temel kuramsal bir yapı olarak ön plana çıkmaktadır (Phan, 2011). Öğrenci öğrenme yaklaşımı derin yaklaşım ve yüzeysel yaklaşım olmak üzere iki ana bölümde ele alınmaktadır. Derin öğrenme yaklaşımını benimseyenler konunun özüne odaklanarak anlamaya çaba gösterir. Öğrenme sürecinde araştırma, sorgulama, ilişkilendirme, irdeleme gibi öğrenme becerilerini işe koşarlar (Biggs, 1987; Entwistle, 2000; Yılmaz ve Orhan, 2011). Derin öğrenmeyi geliştirmede temel faktör motivasyondur. Bu motivasyon özerklik ve benlik saygısını da destekleyen içsel ve sosyal temelleri olan bir motivasyondur (Cohen, Manion and Morrison, 2004). İdeal bir sistemde, öğrencilerin tamamının en yüksek düzeyde öğrenme aktivitelerine odaklanmış olması beklenir (Biggs, Kember and Leung, 2001). Derin öğrenme yaklaşımı bu ideal durumu ifade etmektedir. Buna rağmen bazı öğrenciler en az gayreti göstererek en yüksek notu alma çabası ve beklentisi içinde olur. Bu durum yüzeysel yaklaşımı benimseyen öğrencileri tanımlamaktadır. Yüzeysel öğrenme bir anlamda bilgiyi kopya etmektir (Cohen, Manion and Morrison, 2004). Yüzeysel yaklaşımı benimseyen öğrenciler, daha çok sınavlarda çıkması muhtemel konulara odaklanır, sınavlarda işe yarayacağını düşündükleri ipuçlarını ararlar. Sınavlarda sorulması muhtemel olan konuları ayıkladıklarından konuyu bir bütün olarak değil, parça parça ele alırlar (Byre, Flood and Wills, 2002; Gow, Kember, Cooper, 1994; Yılmaz ve Orhan, 2011). Öğrenme stili kişinin öğrenme sırasında kullandığı tercihleri iken, öğrenme stratejileri öğrenenin kullandığı bilişsel yol ve plandır. Bu nedenle bireyin öğrenme stilinin değişmesi çok zordur. Ancak birey duruma göre farklı öğrenme yaklaşımı sergileyebilir (Erdamar, 2015). Öğrenme stili öğrenme biçiminin bireyler arası farklılık gösterebileceği fikrine dayanmaktadır. İlk olarak 1960’lı yıllarda Dunn tarafından literatüre kazandırılan bu kavramın farklı tanımlarına rastlamak mümkündür. Dunn’a (1984) göre öğrenme stili, bireyin bilgi veya becerileri edinme ve muhafaza etme yoludur. Öğrenme stili her bireyin başarısını destekleyen veya engelleyen kalıtsal ve deneyime dayalı özelliklerini temsil eder. Keefe (1990) göre öğrenme stili, bireyin öğrenmeye, algılamaya, öğrenme ortamı ile etkileşime girmeye ve çevreye yönelik tepkilerini belirlemeye yönelik bilişsel, duyuşsal ve devinsel davranışlarıdır. Zhang ve Sternberg’e (2006, s.7) göre öğrenme stili bireyin bilgiyi nasıl edineceğine ilişkin tercihlerini tanımlamak için kullanılabilecek bir kavramdır. Kolb (1984) ise öğrenmenin daha çok bilişsel boyutundan hareketle öğrenme stilini bireyin bilgiyi alma ve işleme sürecinde kendine özgü tercih ettiği yol olarak tanımlamaktadır. Öğrenme stilinin daha çok bilişsel yönüne vurgu yapan Kolb, bireylerin bilgileri pasif biçimde birbirinden almadığına ve bireylerin bilgileri yaşantıları yoluyla etkin biçimde yapılandırdığına inanmaktadır. Kolb (1985) öğrenme modeli Yaşantısal Öğrenme Kuramına dayanır ve öğrenenin öğrenme stiline uygun olan öğretim ortamının oluşturulmasını önemser. Araştırmanın amacı öğretmen adaylarının öğrenme stille-ri ile ders çalışma yaklaşımlarını belirlemek ve katılımcıların öğrenme stillerine göre derin ve yüzeysel yaklaşım puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını tespit etmektir. Veri toplama aracı olarak Kolb Öğrenme Stili Envanteri ve Ders Çalışma Yaklaşımları Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmaya katılanların Öğrenme stillerinden; % 35.5’i ayrış-tıran, % 31.3’ü özümseyen, % 17.2’si yerleştiren, % 16.0’sı ise değiştiren baskın öğrenme stiline sahip olduğu bulunmuş-tur. Katılımcıların Ders Çalışma Yaklaşımlarından ise derin yaklaşım puan ortalaması (30.65) yüzeysel yaklaşım puan ortalamasından (26.96) yüksek bulunmuştur. Öğrenme stili derin yaklaşım puanları üzerinde % 2.6’lık bir kısmi etki oluşturmaktadır. Öğrenme stili değişkeni için derin yaklaşım puanları anlamlı farklılık gösterirken, yüzeysel yaklaşım puanları anlamlı bir farlılık göstermemektedir. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |