Popis: |
Kronik Kalp Yetersizliği Olan Bireylerde Depresyon ve Anksiyete Düzeyinin BelirlenmesiÖğrencinin Adı: Pelin İlhanDanışman: Doç. Dr. Sıdıka OğuzAnabilim Dalı: Hemşirelik Anabilim DalıÖZETAmaç: Bu çalışma; kronik kalp yetersizliği olan bireylerde depresyon ve anksiyete düzeyinin belirlenmesi amacıyla planlandı.Yöntem: Araştırma İstanbul’da bir eğitim ve araştırma hastanesinde gerçekleştirildi. Araştırmanın evrenini kardiyoloji ve iç hastalıkları kliniklerinde 01 Mart ile 30 Haziran 2017 tarihleri arasında yatan kalp yetersizliği olan hastalar oluşturdu. Araştırmada basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmış olup örneklem büyüklüğü 100 olarak bulundu. 18 yaş üzerinde olan bilinci açık, iletişim sorunu bulunmayan, kronik kalp yetersizliği tanısı almış olup, çalışmaya katılmayı kabul eden hastalar alındı. Araştırma verileri anket formu ve ‘’Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği’’ (HAD) kullanılarak toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde student t testi, anova, post hoc tukey honestly significant difference (HSD) testi kullanıldı.Bulgular: Olguların %44’ü kadın, %56’sı erkek olup, yaş ortalaması 60,72±15,16’dır. Hastaların ölçeğin anksiyete alt boyutundan aldıkları puanlar 02 ile 20 arasında olup ortalaması 11,56±4,19’dur. Depresyon alt boyutundan aldıkları puanlar ise 01 ile 17 arasında değişmekte olup, ortalaması 10,24±2,97’dir Hastaların yaşları (p=,007), kalp yetersizliği süreleri (p=,005) ile depresyon puanları arasında pozitif yönde ilişki saptandı. Kadınların anksiyete düzeyinin erkeklerden yüksek olduğu görüldü (p=,022). İlkokul mezunlarının anksiyete puan ortalamasının ortaokul mezunlarından yüksek olduğu (p=,048), ev hanımlarının anksiyete puan ortalamasının emeklilere göre anlamlı derecede yüksek olduğu saptandı (p=,02).Sonuç: Cinsiyeti kadın, ilkokul mezunu, ev hanımı olan ve sosyal güvencesi olmayanların anksiyete düzeylerinin yüksek olduğu, hastalık süresi uzadıkça depresyon düzeylerinin arttığı belirlendi.--------------------The Determination of Depression and Anxiety Level in Individuals with Chronic Heart FailureName of Student: Pelin İlhanAdvisor: Assoc. Prof. Dr. Sıdıka OğuzDepartment: Master Program in NursingSUMMARYAim: This study has been planned for the determination of depression and anxiety level in individuals with chronic heart failure.Methods: The research was conducted in a training and research hospital in Istanbul. The population of the study consisted of patients with heart failure who stayed in the cardiology and internal medicine clinics between March 1st and June 30 th 2017. The simple random sampling method was used in the study and the sample size was found to be 100. Patients over the age of 18 diagnosed with chronic heart failure, who have open conscious, no communication problem and agreed to participate in the study, were taken. The data of the study were collected through the questionnaire form and the "Hospital Anxiety and Depression Scale" (HAD). Student t-test, ANOVA, post hoc Tukey HSD test were used in the evaluation of the data.Results: 44% of the cases were female, 56% were male and the age average was 60,72 ± 15, 16. The patients' scores from the anxiety sub-dimension of the scale are between 02 and 20, with an average of 11, 56± 4, 19. The depression sub-dimension scores ranged from 01 to 17, with an average of 10.24 2.97. There has been found a positive correlation between the patients' ages (p = ,007), heart failure duration (p = ,005) and depression scores were positively correlated. It has been seen that the anxiety level of women was higher than that of men (p =,022). It has been determined that the average anxiety score of the primary school graduates is significantly higher than the score of the middle school graduates (p =, 048). Also, the mean anxiety score of the housewives is significantly higher than the retirees (p= ,02).Conclusion: The anxiety levels were determined to be high in the individuals with no social security, who are female, primary school graduate and housewives. Also, the depression levels of the cases, whose duration of disease get longer were to be high. |