Laiklik ilkesi bağlamında Türkiye'de zorunlu din dersi ve muafiyet sistemi

Autor: Demir, Özge
Přispěvatelé: Asal, Gökçe Çataloluk, İnsan Hakları Hukuku, Çataloluk, Gökçe, Diğer
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2018
Předmět:
Popis: 1982 tarihli Anayasa'nın 24. maddesi ile birlikte, ilk ve orta öğretim kurumlarında din kültürü ve ahlak bilgisi dersi zorunlu olarak öğretilmeye başlandı. Ancak din kültürü ve ahlak bilgisi dersi, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri, laiklik ilkesi bağlamında en önemli tartışma başlıklarından birini oluşturmaktadır. Okuyacağınız tez zorunlu din dersine laiklik ilkesi uyarınca nasıl yaklaşılması gerektiğini, zorunlu din dersinin tarihçesini, bugününü ve bu dersten nasıl muafiyet sağlanacağını, son bölümde ise zorunlu din dersinden muafiyet kararları ele almaktadır.Din dersinin yapısının ve müfredatının 1924, 1946, 1950, 1974, 1982, 2005, 2012 ve 2017 tarihlerinde ülkenin siyasal ve ekonomik koşullarına göre, değiştiğini görüyoruz. Bugün itibariyle, zorunlu din dersi müfredatı ve kitapları incelendiğinde ise, tüm dinlerin değil sadece Sünni İslam dinini içerdiği tespit edilmektedir. Diğer yandan, zorunlu din dersinden muafiyet sistemi ise pek çok sorunu barındırmaktadır. Musevi ve Hristiyan velilerin inançlarını belgelendirmeleri kaydıyla çocuklarının dersten muaf tutulması söz konusu iken, Alevi, Ateist veya başkaca inanç ve felsefi görüşlere sahip ailelerin çocuklarının söz konusu dersten muaf tutulamadığına şahit oluyoruz.Ulusal mahkeme ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları göstermektedir ki, bu koşullar altında insan haklarını ihlal eden zorunlu din dersinin ya bütünüyle müfredattan kaldırılması ya da velilerin dinlerini belgelendirmesine gerek duyulmaksızın, sadece talepleri doğrultusunda zorunlu din dersinden küçüğün muaf tutulması gerekmektedir. With the 24th article of the Constitution of 1982, compulsory religious culture and ethics courses have begun to be taught in primary, secondary and high schools. However, religious culture and ethics education, since the foundation of the Republic of Turkey, is one of the most important discussion topics in context of the principle of secularism. This dissertiation examines how the issue should be approached in accordance with the secularism principle, the history of the compulsory of religious culture and ethics education, ways to exempt from it and and in the last part, the decisions on exemption from compulsory religious educationWhen we look at the the structure and curriculum of the religious course, we see that the view of religious course changed according to the political and economic conditions of the country in 1924, 1946, 1950, 1974, 1982, 2005, 2012 and 2017. As of today, when the text books of compulsory religious culture and ethics courses in curriculum are examined, it is observed that it does not cover all religions but only the Fundamentals of suni Islam.On the other hand, exemption from compulsory religious culture and ethics education has many problems.Jewish and Christian children have been exempted from compulsory religious culture and ethics courses. However, the children of Alevi, Atheist or or those families with other beliefs and philosophical views can not be exempted from compulsory religious culture and ethics education. The National Court and the European Court of Human Rights states that the in this case, compulsory religious education which violates human rights must be either abolished from the curriculum or children must be exempted from compulsory religious culture and ethics education without the need to document the religions of their families. 151
Databáze: OpenAIRE