| Popis: |
84 ÖZET Bu çalışmada, 24 saatlik pH-monitörizasyonu uygulanan çocuklarda primer ve sekonder gastroözofageal reflü (GÖR) hastalığının büyüme-gelişme üzerine etkisinin incelenmesi, tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi, büyüme- gelişme ile reflü parametreleri ve semptom süresi arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada, GÖR dışında başka hastalığı bulunmayan hasta grubu primer GÖR, GÖR'ye yol açabilecek ek hastalığı bulunan grup ise sekonder GÖR olarak kabul edilmiştir. GÖR semptomları ile başvurup pH-monitörizasyon sonuçları normal bulunan hastalar kontrol grubu olarak incelenmişlerdir. Retrospektif dosya tarama yöntemi ile gerçekleştirilen çalışmada hastaların başvuru yaşı, cinsiyeti, yakınmaları, semptom başlama yaşı, doğum ağırlığı, başvuruda ve tedavinin 6. ayında vücut ağırlığı, boylan, hemoglobin ve ortalama eritrosit hacmi, pH-monitörizasyonu parametreleri, ortalama izlem süresi, ortalama tedavi süresi karşılaştırmıştır. Yaş ve süre belirten parametrelerin desimal değerleri kullanılmış, hastaların ağırlığı, boyu, hemoglobin ve ortalama eritrosit hacmi Z-skora çevrilerek incelenmiştir. Çalışmaya, başvuru yaşı ortalaması 1.6 + 2.8 yıl (16 gün-14 yıl) olan 30'u kız ve 32'si erkek olmak üzere toplam 62 olgu dahil edilmiştir. Olguların 48'inde (%77) GÖR hastalığı bulunmuş olup, bunların 26'sı (%42) primer GÖR, 22'si (%35) sekonder GÖR ve 14'ü (%23) kontrol grubu olarak belirlenmiştir. İki yaş altı grupta yer alan yaş ortalaması 0.6 ± 0.4 (16 gün-17 ay) olan 23 kız ve 28 erkek toplam 51 hastanın 39'unda GÖR hastalığı bulunmuş olup, bunların 21 'i (%41.2) primer GÖR, 18'i (%35.3) sekonder GÖR ve 12'si (%23.5) kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Bu gruplar başvuru ağırlığı ve boyu, hemoglobin ve ortalama eritrosit hacmi Z-skorları açısından karşılaştırıldığında, ağırlık ve boy Z-skoru değerlerinin sekonder GÖR grubunda primer GÖR85 grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük olduğu, hemoglobin ve ortalama eritrosit hacmi Z-skoru değerleri açısından fark bulunmadığı saptanmıştır. Tedavi ile, primer GÖR hastalarında ağırlık, boy, hemoglobin ve ve ortalama eritrosit hacmi Z-skoru değerlerinde meydana gelen değişim istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Sekonder GÖR hastalarında ise tedavi ile ağırlık ve boy Z-skorlarında meydana gelen değişim istatistiğe yansımamıştır, ancak Z-skorunda belirgin düzelme saptanmıştır. Hemoglobin Z- skoru değerlerinin değişimi ise anlamlı bulunmuştur. Çalışmada, primer GÖR'ün büyüme ve gelişmeyi normal sınırların dışına çıkacak şekilde etkilemediği, ancak büyüme ve gelişmeyi baskılayabileceği, sekonder GÖR'ün ise tedavi ile önlenebilen büyüme ve gelişme geriliğine yol açabileceği sonucuna varılmıştır. 86 SUMMARY Gastroesophageal reflux (GER) is an important disease of childhood, and there is a general agreement that it can result in failure to thrive in infancy. The aim of this study was to investigate the effect of gastroesophageal reflux disease (GERD) on growth and to show the effectiveness of treatment on GERD. The other objectives of this study were to compare the relationship between the reflux parameters and the duration of symptoms to the growth of children. The medical records of 62 patients with a mean age of 1.6±2.8 years (Range: 16 days-14 years) were reviewed retrospectively. 48 patients (77%) had GERD, 26 of them (42%) had primary GERD and 22 of them (35%) had secondary GERD. The remaining 14 patients (23%) without GER were included in the control group. The following data were collected from the charts: age at admission, sex, past medical history, symptoms, birth weight, body weight at admission and at the sixth month of treatment, body height, haemoglobin, mean corpuscular volume, the results of prolonged esophageal pH monitoring, mean time of follow-up, mean duration of treatment. For statistical evaluations, age in years was conversed into decimal values. Z-scores were calculated for the body weight, the height, haemoglobin and mean corpuscular volume. Fifty-one patients patients (82%) who were younger than two years of age were investigated separately. Thirty-nine patients (76.5%) had GERD, 21 of them (41%) had primary GERD and 18 of them (35%) had secondary GERD. The remaining 12 patients (24%) without GER were included in the control group. When these three groups were compared on the basis of body weight, height, haemoglobin and mean corpuscular volume Z-scores at admission, the Z-scores for weight and height were statistically lower in the infants with secondary GERD. There was not any difference in haemoglobin and mean corpuscular volume Z-scores between the three groups. The Z-scores of weight87 and height were improved in the secondary GERD group after treatment. No clinical improvement was demonstrated in infants with primary GERD. In conclusion these findings indicated that the primary GERD did not affect the anthropometric measurements beyond the normal ranges. But it could be a cause of growth retardation in childhood. Nevertheless, the secondary GERD might be an important cause of growth retardation which could be prevented mainly through adequate treatment and follow-up of these patients. 105 |
