Popis: |
AMAÇ: Bukkal bölgeye yerleştirilen mini vidalardan destek alarak birinci molar distalizasyonu yapılacak olan adelosanlarda, rastgele seçilen bir tarafa yerleştirilen mini vidalara hemen, diğer tarafa 3 aylık bekleme periyodu sonrasında kuvvet uygulanmasının mini vida stabilitesine etkisinin ve molar distalizasyonu sonrasında meydana gelen dişsel ve iskeletsel değişikliklerin değerlendirilemsi ayrıca distalizasyon sonrasında çıkartılan vida yüzeyinde osseointegrasyon meydana gelip gelmediğinin incelenmesidir.MATERYAL VE METOD: Bu çalışma iskeletsel Sınıf I dişsel Sınıf II malokluzyona sahip 9 kız 10 erkek toplam 19 adelosan üzerinde yürütülmüştür. Bireylerde molar distalizasyonu yapmak amacıyla bukkal bölgeye ikinci premolar ve birinci molar arasına yerleştirilecek mini vidalardan rastgele seçilen biri seviyeleme aşaması bittikten hemen sonra yerleştirilmiş, diğeri ise 3 aylık bekleme periyodu sonrasında yerleştirilmiştir. Her iki taraftaki mini vidaya da aynı zamanda kuvvet uygulanmıştır. Distalizasyon ile meydana gelen iskeletsel ve dişsel değişiklikleri değerlendirmek amacıyla distalizasyon başında ve sonunda sefalometrik filmler alınmıştır. Distalizasyon bittikten sonra yerleştirilen mini vidalar çıkarılmış ve SEM'de incelenmek üzere hazırlanmıştır. SEM'de dijital fotoğraflar çekilmiş ve analizleri yapılmıştır. Vida yüzeyinde görülen apozisyonların ne olduğunu anlayabilmek için EDS analizi yapılarak kalsiyum, fosfat, oksijen analizleri yapılmıştır.BULGULAR: Yerleştirilen mini vidalardan hemen kuvvet uygulanan ve 3 aylık bekleme süresinin ardından kuvvet uygulanan mini vidaların stabiliteleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Çıkartılan mini vida yüzeylerinde SEM'de yapılan analizlerde apozisyonlara rastlanmıştır. Bu apozisyonlar hemen kuvvet uygulanan ve 3 aylık bekleme süresinin ardından kuvvet uygulanan iki tarafta da aynı miktarlardadır.Distalizasyon başında ve sonunda alınan sefalometrik filmler üzerinde yapılan analizler sonucunda mandibulanın posterior yönde rotasyon yaptığı, buna bağlı olarak total ve alt ön yüz yükseklikleri, arka yüz yüksekliği ve SNGoGn açısı artmıştır. Molar distalizasyonu sağlanmış aynı zamanda da distal tipping ve ekstrüzyon meydana gelmiştir. Kesici dişlerde de retrüzyon, palatinal tipping ve ekstrüzyon meydana gelmiştir.SONUÇ: Mini vidalara 3 aylık bekleme periyodu sonrasında kuvvet uygulanmasının vidanın stabilitesini artırmada etkili olmadığı tespit edilmiştir. Yapılan EDS analizi sonuçlarına göre apozisyonların kalsiyum, fosfat ve oksijen içerdiği görülmüş, `parsiyel osseointegrasyon' varlığı tespit edilmiştir. Molar dişlerde paralele yakın distalizasyon sağlanmıştır. Aim: Our purpose is the investigation of miniimplant stability, dental and skeletal changes as a consequence of molar distalization in addition to presence of osseointegration seen on surfaces of removed miniimplants after distalization in adolescents whom first molars will be distalized by buccally placed miniimplants which are randomly allocated in two groups one being the immediate force application side and the other group having the force application after 3 months of delay.Material and Method: This study was conducted on 19 adolescents (9 girls and 10 boys) presenting with skeletal Class I and dental Class II malocclusions. Miniimplants were placed buccally between 2nd premolar and 1st molar teeth to achieve distalization in the subjects, which one of the randomly selected mini implants was placed immediatelly after levelling and the other miniimplant was placed after 3 months latency period. Force was applied simultaneously to both miniimplants. Lateral cephalometric films were acquired before and after distalization to evaluate skeletal and dental alterations following distal movement of the molars. Miniimplants were removed following adequate distalization and were prepared to be investigated in SEM. Digital photographs were taken in SEM and analized. EDS was carried out to determine the composition of the tissue formation and Ca, P and O ratios were assessed.Results: No statistically significant difference was determined between the groups concerning whether the force was applied immediately or after 3 months of delay. Tissue formation was encountered on the removed miniimplant surfaces at SEM analysis. The amount of tissue formation around the miniimplants were identical between immediate and delayed force application groups.On the cephalograms acquired before and after distalization, increases on total and lower anterior facial heights, posterior facial height and SNGoGn angle were determined as a result of mandibular posterior rotation. Molar distalization was achieved with simultaneous distal tipping and extrusion. Retrusion, palatinal tipping and extrusion of incisor teeth were determined.Conclusion: Force application after 3 months delay period was determined to have no effect on miniimplant stability. According to the results of EDS analysis, composition of the tissue included Ca, P and O, and `partial osseointegration? was determined. Sufficient distalization of molar teeth was achieved. 156 |