Popis: |
ÖZET İntrauterin yaşamda eksojen ya da endojen teratojen faktörlere maruz kalınması durumunda, konjenital malformasyonlu bireyler doğabilir. Bu faktörlerin başında; radyasyon, ultrason dalgaları ve termal etki gibi fiziksel faktörler gelmektedir. Tanısal ultrasonografi (USG); yan etkisi bulunmayan bir yöntem olarak kabul ediliyor olsa da, özellikle gebelik döneminde sıklıkla kullanıldığından, güvenilir olması son derece Önemlidir. Bu çalışma, Doppler USG'nin rat embriyonal gelişim sürecinde oluşturduğu makroskobik anomaliler ve iskelet sistemi malformasyonlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmamızda; Sprague-Dawley cinsi, 14 adet erişkin gebe dişi rat kullanıldı. Ratlar 7' si deney 7' si de kontrol olmak üzere, rastgele iki gruba ayrıldı. Tüm ratlara gebeliklerinin 7. gününde ketamin ile anestezi yapıldıktan sonra, deney gurubundaki 7 adet ratın abdominal bölgelerine ultrason cihazı ile 15 dakika boyunca kesintisiz olarak, renkli akım Doppler dalgaları uygulandı. Gebeliklerinin 20. gününde iki gruptaki toplam 14 adet rat' a, yine ketamin ile anestezi yapıldıktan sonra, abdominal bölgeye kesi uygulanarak batma girildi. Uterus total olarak çıkarıldıktan sonra, fetuslar plasentalarından ayrılarak boy ve kiloları ölçüldü. Deney grubundan 61, kontrol grubundan 64 olmak üzere, toplam 125 yavru rat elde edildi. Elde edilen ratlar; makroskobik malformasyon saptanması amacıyla incelendi. Deney ve kontrol grubu ratların ağırlık ve boy ortalamaları birbirleriyle kıyaslandığında, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (P< 0,001). Saptanan makroskobik anomalilerden buruşuk/soluk cilt, cilt altı hematomu, oro-fasial gelişim anomalisi, ekstremite kısalığı ve parmak anomalileri istatistiksel olarak anlamlı bulundu. 67Daha sonra iskelet sistemi incelemesi amacıyla, anestezik eterle sakrifiye edilen yavru ratların derileri soyuldu, iç organları ve gözleri çıkarılarak evisserasyon işlemine geçildi. Bu işlemler sırasında, ekstremite amputasyonları ve kemik doku zedelenmesi oluşan rat yavruları çalışma dışı bırakıldı. Deney grubunda 30 ve kontrol grubunda 30 adet olacak şekilde; geriye kalan toplam 60 adet rat iskeleti, boyama işlemine kadar %96'lık etanol içinde saklandı. Daha sonra ikili iskelet boyası (alizarin red S, alcian blue) ile boyanan rat iskeletleri, doku artıklarının uzaklaştırılması için %1'lik KOH solüsyonunda bekletildi. İşlem sonrası boyanan iskelet yapılan, stereo mikroskop ile görüntülendi ve fotoğraflandı. İskelet sistemi yönünden incelendiğinde dikkati çeken en önemli bulgu; kontrol grubunda kemikleşmenin tamamlanmaya yakın olmasına rağmen, deney grubunda daha geri kalmasıydı. Bu sonuç; kemik doku üzerinde 5 kat daha etkili olan ultrasonun; bu dokularda oluşturduğu termal etkiyle hücre çoğalması ve gelişimini durdurması, yanısıra ossifikasyonu da belirgin şekilde engellemesiyle açıklanabilir. Ancak bu etkilerin, oldukça yüksek intensitelerde ve uzun süreli maruz kalma sonrasında oluşabileceği unutulmamalıdır. 68 SUMMARY Expose to exogen and endogen teratogen factors in intrauterin life, the person may be born with congenital malformations. The main factors that cause these malformations are the physical factors; like as radiation, ultrasound waves and thermal effects. The safety of diagnostic ultrasonography, although accepted without side effect, so using in period of pregnancy, is important. The aim of the present study is to determine the macroscopic abnormalities and skeletal malformations that come into existence when Doppler USG is used on the embrional development period of rats. In this study we used 14 adult Sprague-Dawley pregnant rats, they were at the same developmental phase and we randomly separate them into two groups; seven rat formed experimental group and the other seven were control group. After doing anesthesia with cethamine to the all rats in the 7th day of pregnancy, color Doppler USG has been applied 15 minutes to abdominal zone of rats in experimental group. All the rats were anesthesied with the cethamine in 20th day of pregnancy and laparotomy was performed. After total extirpation of uterus, the fetuses are separated from their placentas and their height and weight were measured. We get totally 125 young rats, 61 of them from experimental group and 64 of them from control group, and we aimed to determine the macroscopic malformations on these rats. When we compared the height and weight of rats among the experimental group and control group, the differences between these groups was statistically significant (P< 0,001). These differences show that, when Doppler USG is used during the period of organogenesis, the growth and development of young rats were stayed behind than expected ones. 69Then, for determining their skeletal systems, the young rats were skinned after sacrified with anesthetic ether. We passed to evisseration procedure after their visceres and eyes removed. During this procedure, young rats which had extremity amputations and bone tissue injuries, were excluded from the study. 30 from experimental group and 30 from control group, totally skeleton of 60 rats was remained in 96% ethanol, until the die procedure. Thereafter, skeletons of rats were dyed with double skeleton dyes (alizarin red S, alcian blue), then for the removing remnant tissues, the preparats were layered in 1% KOH solution. After the dying procedure, the skeleton structures were evaluated by stereo microscope and photographed. According to skeleton examination, the main finding is osteointegration nearly completed in control group, however it is lagged in the experimental group. This result may be explained with ultrasound's thermal effect on the tissue. When compared with the other tissues, ultrasound is 5 times effective on the bone. Its thermal effect is to stop the cell increase and development, and at to block the ossification. Nevertheless, this effect may result from high intensities and long exposure time to ultrasound. 70 76 |