Mycobacterium tuberculosis kompleks izolatlarında genotip ve antimikrobiyal direnç arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Autor: | Yılmaz, Fethiye Ferda |
---|---|
Přispěvatelé: | Hoşgör Limoncu, Mine, Çavuşoğlu, Cengiz, Farmasötik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Sağlık Bilimleri Enstitüsü |
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2018 |
Předmět: |
Genotyping
Drug resistance-microbial Genotype Mikrobiyoloji Genotiplendirme Mycobacterium Tuberculosis Complex Mycobacterium tuberculosis Microbiology Mycobacterium Tuberculosis Kompleks Pharmacy and Pharmacology Antimikrobiyal Direnç Drug resistance Antimicrobial Resistance Eczacılık ve Farmakoloji |
Popis: | Mycobacterium tuberculosis kompleks' in neden olduğu tüberküloz hastalığı tanı ve tedavi yöntemlerindeki gelişmelere rağmen dünyada ve ülkemizde ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Günümüzde, artan direnç nedeniyle etkili tedavi sağlanamaması, duyarlılık testleri ile bu direncin takibini gerekli hale getirmiştir. Son yıllarda moleküler yöntemlerdeki gelişmeler tüberküloz epidemiyolojisinin anlaşılmasını kolaylaştırmış, reenfeksiyon/reaktivasyon ayrımı, salgınların tanımlanması, hastalığın toplumdaki yayılımının ve laboratuvarlardaki çapraz kontaminasyonların takibinin sağlanması için yararlı olmuştur. Bu tez çalışmasında, 2013-2014 yıllarında Ege Üniversitesi mikobakteriyoloji laboratuvarında izole edilen M. tuberculosis kompleks izolatlarının genotiplendirilmesi, çok ilaca dirençli (ÇİD) izolatlarda ise ikinci seçenek tüberküloz ilaçlarından amikasin (AK) ve ofloksasin (OFL) duyarlılığının belirlenmesi, direnç ve genotip arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yüzkırkiki izolatın spoligotiplendirilmesi ile edinilen verilere göre; T ailesi baskın bulunmuş, 2014 yılı izolatlarında ise bunu H ailesi (H1, H3, H4) takip etmiştir. MIRU-VNTR yöntemi ile tiplendirmek için seçilen, en az bir primer ilaca dirençli, 15 izolatın spoligotipleri değerlendirildiğinde beşi T1, ikisi LAM7TUR, ikisi Pekin, birer tanesi T2, U, H3, CAS1DELHI olarak tanımlanmış, iki tanesi ise veritabanındaki izolatların hiçbiriyle eşleşmemiştir. Spoligotiplerine göre Pekin, LAM7TUR ve CAS1DELHI ailesindeki suşlar MIRU-VNTR yöntemi ile de aynı gruplarda bulunmuştur. Ayrıca test edilen beş ÇİD izolatta AK ve OFL'ye karşı dirence rastlanmamıştır. Tüm dirençli kökenler değerlendirildiğinde bu çalışmada direnç ve genotipler arasında ilişki tespit edilememiştir. Sonuç olarak bu çalışmada direnç ve genotip arasında bir ilişki bulunmasa da tüberkülozun ve dirençli suşların yayılımının izlenmesi bakımından alternatif moleküler metotlar geliştirilmesi yönünde araştırmalara devam edilmeli ve bu yöntemlerin yaygın kullanımı sağlanmalıdır. Despite improvements in the diagnostic and therapeutic methods of tuberculosis caused by Mycobacterium tuberculosis complex, there still remains a serious public health problem in the world and in our country. Today, failure to provide effective treatment due to increased resistance has made it necessary to follow this resistance by susceptibility tests. In recent years, advances in molecular methods have facilitated the understanding of tuberculosis epidemiology and have helped to distinguish between re-infection / reactivation, identification of outbreaks, the spread of the disease in society, and follow-up cross-contamination in laboratories. In this thesis study, genotyping of M. tuberculosis complex isolates isolated in Ege University mycobacteriology laboratory in 2013-2014, determination of susceptibility of amikacin (AK) and ofloxacin (OFL) in second choice tuberculosis drugs in multidrug-resistant strains (MDR) were aimed. According to the data obtained by the spoligotyping of 142 isolates; T family was predominant, followed by H family (H1, H3, H4) in 2014 isolates. Five isolates were identified as T1, two as LAM7TUR, two as Beijing, one as T2, U, H3, CAS1DELHI, and two as none of the isolates in the database, when the spoligotype of 15 isolates selected for typing by the MIRU-VNTR method was evaluated. According to the spoligotype, Beijing, LAM7TUR and CAS1DELHI family strains were found in the same groups by the MIRU-VNTR method. In addition, resistance against AK and OFL was not detected in the five MDR isolates tested. When all resistant strains were evaluated, there was no relationship between resistance and genotypes in this study. In conclusion, although there is no relationship between resistance and genotype in this study, researches should be continued to develop alternative molecular methods in order to monitor the spread of tuberculosis and resistant strains and these methods should be widely used. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |
načítá se...