Popis: |
Yara iyileşmesi, birbiriyle iç içe olan ve oldukça kompleks fazlardan oluşan bir süreçtir. Bu fazlar, deride bulunan hemen hemen her tip hücreden salgılanan sitokinler tarafından kontrol edilir. Yara alanında bulunan sitokinlerin miktarları, iyileşme için yeterli seviyelerde olmalıdır. Eğer sitokin seviyesi gerekli miktarın altında ise, yaranın geç iyileştiği yada iyileşemediği gözlenir. Bundan dolayı yaraların tedavisinde bazı büyüme faktörleri, farmakolojik uygulamalarla arttırılır. Embriyonik kök hücreler, son yıllarda, insanlardaki pek çok hastalık için hücre esaslı bir tedavi stratejisi olarak ortaya çıkmıştır. Ovaryum folikül sıvısı ise yara iyileşmesinde görev alan sitokinlerin hemen hemen hepsini içereren biyolojik bir sıvıdır. Bu nedenle araştırmamızda; primer insizyonal dermal yara oluşturulan sıçanlarda ovaryum folikül sıvısının ve farklılaşmamış embriyonik kök hücrelerin yara iyileşmesi üzerine etkilerini belirlemeyi amaçladık. Araştırmamızda, 200±30 gram ağırlığında Sprague-Dawley cinsi, albino, dişi sıçanlardan (n=50), Kontrol (Grup I, n=5), Sham (Grup II, n=15), Farklılaşmamış embriyonik kök hücre ( Grup III, n=15), Ovaryum folikül sıvısı (Grup IV, n=15) olmak üzere 4 grup oluşturuldu. Kontrol grubu hariç tüm deney gruplarındaki sıçanların dorsal sol taraflarında 3cm'lik primer insizyonlar oluşturuldu ve kendi aralarında 3 gruba ayrıldı. Primer insizyon oluşturulduktan hemen sonra farklılaşmamış embriyonik kök hücre 200ì l olarak yara alanı dikiş altına enjekte edildi, ovaryum folikül sıvısı grubunda ise follikül sıvısı hem 80 IU olarak dikiş altı enjekte edildi hem de her gün pulverizasyon yoluyla uygulandı. Deri örnekleri insizyon hattı oluşturulduktan sonraki 1., 2., ve 3. hafta sonunda alındı. Doku örnekleri alınırken eter anestezi uygulandı ve insizyon hattını içeren 4x1cm'lik bölge eter anestezi altında tamamen kesilip çıkartıldı ve rutin histolojik takip uygulandı. Kesitler Hematoksilin- Eozin (H&E), Periyodik Asit Shciff-Hematoksilin (PAS-HE), Weigert'in Rezoksin Fuksin Boyası, Masson'un Trikrom Boyası ile boyandı. Yapılan histolojik incelemelerde sham grubuyla karşılaştırıldığında kök hücre ve folikül sıvısı grubunda yara iyileşmesinin oldukça hızlı olduğu gözlendi. Kök hücre grubunda yara tamiri, 3. hafta sonunda skarsız bir şekilde tamamlanırken, ovaryum folikül sıvısı grubunda ise 2. hafta sonunda tamamlandığı gözlendi. Araştırmamızda ovaryum folikül sıvısı uygulanan grupta sham ve pluripotent özellikteki etkisi kanıtlanmış embriyonik kök hücre gruplarına oranla yara iyileşme sürecinin oldukça hızlandığı gözlenmiştir. ûlk kez bizim uyguladığımız ovaryum folikül sıvısının gelecekte yara iyileşmesi tedavi protokollerinde kullanılacağını düşünmekteyiz. Wound healing is a complex process and at least four phases can be determined in skin. The phases are controlled with cytokines which are secreted by almost every type of cells in skin. The amount of cytokines in wound bed have to be in sufficient levels for skin healing. If not, either delayed or incomplete wound healing will be observed. In such cases, it was observed that pharmacologic application of some growth factors treatment have beneficial effects in wound healing. In recent years, embryonic stem cells appear to be a cell base therapy for many diseases in humans. Ovarium follicular fluid is a biologic fluid which contains all of the cytokines that plays role in wound healing. Therefore, the aim of our study is, to examine the effect of embryonic stem cells and ovarium follicular fluid on primary incisional dermal wound healing in rats. In this study Spraque-Dawley female, albino rats (n=50) weighing about 200±30g were assigned to four groups; as control (group I, n=5), sham (group II, n=15), embryonic stem cell (group III, n=15) and ovarium follicular fluid (group IV, n=15). In dorsal left skin 3 cm length of primary incision was performed in all groups except control group. In addition, in group II, III and IV were divided into 3 groups as 5 rats in each group to better observed the healing phases. Embriyonic stem cell group was intradermally received a single dose of (200 ì l ) undifferentated embryonic stem cell after primary incision. In addition, ovarium follicular fluid group was received ovarium follicular fluid a single dose of 80 IU with intradermal injection and by pulverization everyday. Skin samples were taken at the end of the 1, 2 and 3 weeks postsurgery. 4x1 cm of incision line region were removed under ether anaesthesia and processed for routine histology. Sections were stained with Hematoxylin-eosine (H&E), Periodic Acid Schiff – Hematoxylin (PAS-HE), Weigert's Resorcin Fucsin and Masson's Trichrom techniques. When sections were examined, it was observed that the embryonic stem cell and ovarium follicular fluid groups were significantly accelerate wound healing in comparison to sham group. Wound healing in the ovarium follicular fluid group was completed at the end of the 2nd week, while in the embryonic stem cell group was completed at the end of the 3rd week as in the scar-less phase. Our results showed that, wound healing process was significantly accelerated in ovarium follicular fluid group than in sham and embryonic stem cell groups. Ovarium follicular fluid which was used first time in our study may use as an alternative protocol for wound healing therapy in the future. |