COVID-19 ve aşıları ile ilişkili rekürren perikardit olguları.

Autor: Yılmaz, Ayşenur, Çetin, Okan, Alagöz, Gülşah, Atalar, Semra Cemre, Amikishiyev, Shirkhan, Solak, Yağmur Göksoy, Altınkaynak, Mustafa, Sarı, Selma, Alkaç, Burak, Ösken, Sibel, Akpınar, Timur Selçuk, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, İnanç, Murat, Gül, Ahmet
Zdroj: Journal of Turkish Society for Rheumatology; 2022 Supplement, Vol. 14, p265-265, 1p
Abstrakt: Giriş: Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) seyrinde bazı hastalarda farklı nedenlerle sistemik bir hiperenflamatuvar yanıt ve bu zeminde farklı organ tutulumları gelişebilmektedir. Özellikle kardiyovasküler sistemde akut miyokardit ve perikardit görülebilmekle beraber, rekürren perikardit (RP) olguları nadirdir. Bildirimizde COVID-19 ilişkili RP olguları sunulmuştur (Klinik özellikler Tablo 1'de özetlenmiştir). Olgu 1: Olgumuzda COVID-19 sonrasında gelişen göğüs ağrısı nedeniyle yapılan incelemede akut faz reaktan (AFR) yüksekliği ve perikard efüzyonu saptandı. Kolşisin ve NSAİİ tedavisi altında kısmen gerileyen şikayetlerden 6 hafta sonra yüksek ateş, göğüs ağrısı nedeniyle tekrarlayan başvurusunda perikard efüzyonunun sebat ettiği, AFR yanıtının arttığı görüldü. Perikardit etiyolojisine yönelik tetkiklerde özellik saptanmadı. Prednizolon tedavisi (20 mg/gün) başlanarak 6 ayda azaltılarak kesildi, 10 aylık izleminde perikardit atağı tekrarlamadı. Olgu 2: Olgumuzda ikinci doz BNT162b2 aşısından 3 hafta sonra perikard efüzyonu saptandı. Kolşisin altında izlenirken geçirdiği COVID-19 sonrasında gelişen tamponad bulguları nedeniyle perikard penceresi açıldı. Bilateral plevral efüzyonu da olan hastanın tedavisine metilprednizolon eklendi. Etiyolojiye yönelik tetkiklerinde anlamlı patoloji saptanmadı. Metilprednizolon azatılarak kesildikten 8 hafta sonra göğüs ağrısıyla başvuran hastanın efüzyonunun tekrarladığı görüldü. Rekürren plöritperikardit tanısıyla anakinra tedavisi başlanan hastanın 10 haftalık izleminde tam klinik yanıt alındı. Olgu 3: Ateş ve göğüs ağrısıyla başvuran hastada AFR yüksekliği, plevral ve perikardiyal efüzyon saptandı. Akciğer parankiminde COVID-19 sekel bulguları görülmekle beraber sorgusunda semptomatik hastalık bulgusu tarif etmedi. Serozit etiyolojisine yönelik tetkiklerde özellik saptanmadı. NSAİİ ve kolşisin altında plevral efüzyonun progrese olduğu görüldü, tedavisine metilprednizolon eklendi. Steroid dozu azaltılırken göğüs ağrısı ve ateşinin tekrarlaması nedeniyle rekürren plörit-perikardit düşünüldü. Anakinra tedavisi başlandı ve tam yanıt ile beraber 41. haftaya dek alevlenme görülmedi. Sonuç: Olgularımızda yüksek ateş, serozit, yüksek AFR yanıtı gibi klinik ve laboratuvar özelliklerinin varlığı, patogenezde COVID-19 zemininde doğal immünitenin, özellikle kontrolsüz NLRP3 inflamazomu uyarısı ile artan IL-1ß'in rolünün olduğunu düşündürmektedir. COVID-19 veya aşıları sonrası gelişen RP olgularında steroid doz azaltımı sırasında perikardit bulguları tekrarlayan olgularda, anti-IL-1 tedaviler etkili olabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
Databáze: Complementary Index