TÜMCE ÖGESİ OLUŞLARI BAKIMINDAN EYLEMSİLİ YAN TÜMCELER VE GİRİŞİK BİRLEŞİK TÜMCE
Autor: | KALEGERİ, Çiğdem |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2021 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 19, Issue: 49 236-252 Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi |
ISSN: | 2791-7789 |
Popis: | In the grammar resources of Modern Turkish, it is seen that the researchers cannot agree on the fact that the sentences formed with the verbals are complex compound sentences. Researchers cannot agree on some criteria in this regard. One of these criteria is whether the verbs have completely lost their properties, such as declaring a work, being, or movement; in other words, whether it declares a judgment in terms of form and meaning. Another criterion is whether verbs can take on the affixes of finite verbs such as time and person suffixes, whether it completely destroys the verb's feature of being a verb. In addition, it is a criterion put forward by researchers who accept these sentences as complex compound sentences that can be formally divided into their components and the verb clause being the element of the main sentence. In this study, the last of the above-mentioned criteria is discussed. According to the researchers who accept the complex compound sentence, the clause is an element of the main sentence in such sentences. That is, the clause can be the subject, object, indirect object, adverbial complement, prepositional complement of the basic sentence or can complement one of these elements.A clause constructed with verbals directly affects the meaning of the main clause. Or this kind of clause it affects the meaning of another clause that connects to the main clause and indirectly completes the main clause. In some sentences, it is seen that both situations occur with the use of more than one verbal. Türkiye Türkçesinin dil bilgisi kaynaklarında, araştırmacıların yan tümcesi eylemsi ile kurulan tümcelerin girişik birleşik tümce olması hususunda uzlaşamadıkları görülmektedir. Araştırmacılar, bu hususta, bazı kıstaslar üzerinde anlaşamamaktadır. Bu kıstaslardan biri eylemsilerin bir iş, oluş ve hareket bildirmek gibi eylemlere has özelliklerini tam anlamıyla yitirip yitirmediğidir; başka bir ifadeyle biçimsel ve anlamsal bakımdan yargı bildirip bildirmediğidir. Bir başka kıstas ise eylemsilerin zaman, kişi ve sayı ekleri gibi çekimli eylemlere gelen ekleri üzerine alabilmesinin, eylemsilerin eylem olma özelliğini tam olarak yok edip etmediğidir. Bunun yanı sıra, biçimsel olarak içinde eylemsi bulunan tümcelerin ögelerine ayrılabilmesi ve eylemsili yan tümcenin temel tümcenin ögesi olabilmesi de bu tümceleri girişik birleşik tümce kabul eden araştırmacıların öne sürdüğü bir kıstastır. Bu çalışmada, yukarıda bahsedilen kıstaslardan sonuncusu ele alınmıştır. Girişik birleşik tümceyi kabul eden araştırmacılara göre, bu tür tümcelerde yan tümce temel tümcenin bir ögesi konumundadır. Yani yan tümce, temel tümcenin öznesi, nesnesi, dolaylı tümleci, zarf tümleci, ilgeç tümleci olabilir ya da bu ögelerden birini tümleyebilir. Eylemsilerle kurulmuş bir yan tümce, doğrudan temel tümcenin anlamını etkiler ya da bu tür bir yan tümce; temel tümceye bağlanan başka bir yan tümcenin anlamını etkiler ve dolaylı yoldan temel tümceyi tamamlar. Kimi tümcelerde ise birden fazla eylemsinin kullanılması ile her iki durumun da ortaya çıktığı görülür. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |