A Case of Silent Choledochal Cyst
Autor: | ÖZEL, A. Melih, SEZGİN, Gülbüz, GÜMÜŞ, Burçak, KÖSE, Evrim Doğan, BOZKAYA, Evrim, ÇUBUK, Rahmi, KALKAY, M. Nuri, BAYRAMİÇLİ, Oya Uygur |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 3, Issue: 1 65-68 Maltepe Tıp Dergisi |
ISSN: | 2602-2915 |
Popis: | Objective: We report here a male patient with marked upper abdominal distention, hypotension, ascites and a mass on his right upper abdomen. Case: He had cystic dilatation of choledochus with dilated intrahepatic biliary ducts in MRCP choledochal cyst . He also had congestive heart failure with left atrial thrombus. A percutaneous pig tail catheter inserted in the choledochus provided drainage. Before deciding on definitive treatment we decided to wait and observe. Two weeks later, an internal stent was inserted. Abdominal distention disappeared and bile drainage was complete. He died of thromboembolic complications of cardiac failure a week after stent insertion. Why he remained asymptomatic and did not develop any complications for so long is an intriguing question. Results: We believe that before deciding on surgery, symptomatic treatment and “wait and see” attitude could be the right decision, and percutaneous interventions should be kept in mind as an alternative. Amaç: Koledok kistleri biliyer sistemin tamamını tutabilen ender hastalıklardır. Burada, üst abdominal distansiyon ile müracaat eden ve koledok kisti ile asemptomatik olarak 73 yaşına ulaşmış bir hasta sunulmaktadır. Olgu: Karın şişliği ile müracaat ettiğinde hipotansiyonu, asiti ve sağ üst kadranda yumuşak, hassas bir kitlesi mevcuttu. MRCP'de intrahepatik safra kanallarında dilatasyonla birlikte koledokun kistik dilatasyonunun varlığı ile koledok kisti tanısı konuldu. Kardiyak değerlendirme, sol kalp yetmezliği ve sol atrial trombüs varlığını ortaya koydu. Kalp yetmezliğinin tedavisi ile asit düzeldi. Hastanın ko-morbiditeleri nedeni ile ne ERCP ne de cerrahi bir seçenek olarak değerlendirildi. Porta hepatis seviyesinde koledoka bir pigtail kateter yerleştirildi ve gerekli drenaj sağlandı. Kesin cerrahi girişime karar vermeden önce bekleyip gözlemeye karar verildi. İki hafta sonra daha önce yerleştirilen transabdominal kateter içerisinden bir kılavuz tel üzerinden bir internal stent yerleştirildi. Birkaç gün içerisinde abdominal distansiyon tamamen kayboldu ve safra drenajı sağlandı. İzleyen günlerde hastanın kalp sorunları yinelendi ve stent uygulanması ndan bir hafta sonra tromboembolik komplikasyonlarla hayatını kaybetti. Bu kadar uzun süre ile neden asemptomatik kaldığı ve neden koledok kistine ait komplikasyonların gelişmediği konuları oldukça şaşırtıcıdır. Sonuç: Radikal bir cerrahi girişim öncesinde semptomatik tedavi ve “bekle ve gör” yaklaşımı doğru karar olabileceği ve cerrahiye bir alternatif olarak perkütan girişimlerin daima akılda tutulması gerektiğini düşünüyoruz. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |