Popis: |
ÖZET Avrupa Birliği ve Türk Rekabet Yasası çerçevesinde hakim durumun kötüye kullanılması başlığını taşıyan bu tez çalışması, Türk hukuk sistemi açısından önemli yenilikler içeren rekabet hukukunun temel kavramları üzerinde durmaktadır. Bu çerçevede, Aralık 1994'de yürürlüğe giren 4054 sayılı Yasasının ö.maddesinde düzenlenen hakim durumun kötüye kullanılması, Roma Antlaşması 86.md. ile karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. 4054 sayılı Rekabet Yasası, kapsamı ve öngördüğü yaptırımlar ve bu yaptırımları uygulayacak olan Rekabet Kurulu ile Rekabet Yasasına aykırılığın özel hukuk alanındaki sonuçlan açısından, Türk hukukuna önemli yenilikler getirmesinin yanısıra, Türkiye'de mal ve hizmet piyasalarının işleyişim ve Türk ekonomisi açısından özellikle önem arzeden küçük ve orta ölçekli işletmelerin rekabetçi bir pazarda faaliyet göstermelerini sağlayabilecek unsurlar taşıması açısından da dikkat çekicidir. Rekabet hukukunun amaçlan arasında sayılan ve Türkiye'de de dünyadaki diğer örneklerine paralel sonuçlar doğurması beklenen rekabet düzenlemelerinin, bu hedefleri gerçekleştirebilmesi, ancak rekabet kurallarının etkili bir biçimde uygulanması ile sağlanabilecektir. Bu açıdan, pazarda rekabet kurallarına aykırılığın, bizzat işletmeler tarafından kontrol edilmesini sağlayacak şekilde, işletmelerin bilinçlenmelerini gerektiren bir rekabet kültürünün varlığı ve rekabet kurallarının uygulanmasını sağlayacak bir rekabet örgütünün olması, rekabet kurallanmn etkin uygulanabilmesi açısından vazgeçilmez unsurlar olarak görülmektedir. 4054 sayılı Rekabetin Korunmasına İlişkin Yasanın yürürlüğe girmesi ile bu konudaki yasal boşluğun giderilmesi ve Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki gümrük birliği ile, bu konu, Türk hukuku açısından yeni sayılabilecek bazı kavramların yorumlanmasnıı, bu kavramların diğer sistemlerde nasıl değerlendirildiğinin karşılaştırmalı olarak incelenmesini ve uygulamada ortaya çıkabilecek sorunlara çözüm önerilerinin tartışılmasını gerekli kılmaktadır. Bu çerçevede bu çalışma, AB Roma Antlaşması 86.md. ve Türk Rekabet Yasası 6.md. çerçevesinde `pazarda hakim durumun kötüye kullanılması`nı karşılaştırmalı olarak incelemek suretiyle Türk Rekabet Yasasının uygulanması sırasında ortaya çıkabilecek olası sorunları ve çözüm önerilerini tartışmayı amaçlamaktadır. SUMMARY The study of this new branch of law deserves more attention in Turkey then elsewhere. This particular importance of Competition Law in Turkey not only derives from its being quite a new area in the Turkish legal system but also because of its prospective impact on the functioning of the markets of goods and services. To regulate the markets for goods and services and to safeguard the competitive structure of the markets by taking the necessary measures against the restrictive practices has been a constitutional duty of the State in Turkey as it is so set forth in Article 167 of the Constitution.. The Law No. 4054 on the Protection of Competition which became effective on 13 December 1994, can be considered as a belated performance of the above stated duty. So far as the scope of the Law No.4054 is concerned, it prohibits all agreements and concerted practices of the undertakings and the decisions of the association of undertakings, the purpose or the effect of which is to distort, limit or restrict competition, and prohibits the abuse of dominant power in the markets. Finally it sets forward a monitoring system for the mergers and acquisitions in order to control anti-competitive mergers and acquisitions. Although the direct and the primary purpose of competition rules is to protect competition itself as a phenomenon, the indirect and ultimate beneficiary of this purpose shall be the public as a result of realization of this aim. In other words competition rules do not aim to directly protect the consumer or ventures but as a result of the orderly and sound functioning of the markets by avoiding anti-competitive practices therein, competition law would serve as a means for the benefit of the consumers, for the protection of the small and medium sized enterprises, for the redistribution of power and for the fair allocation of resources. Competition Law, besides its theoretical impact on Turkish Law in general by the new concepts it introduces to the Turkish legal system, it also bears a practical importance because of its influence on everyday conduct of business and industry.This study aims to highlight the basic principles of European Union Competition Law the impact of which cannot be denied on many national competition laws in Europe. Turkish Competition Law is also influenced by the European Union Competition Law. As a result of the Association Council Decision No. 1/95 establishing a customs union between Turkey and the European Union, the competition rules of the European Union do bear a significant impact over Turkish competition rules then only forming guidelines. Bearing in mind this distinctive feature and the impact of the European Union Law on this newly emerging area of law in Turkey, this study intends to make a comparative analysis of the `abuse of dominant power in the market` in European and Turkish Competition Laws. Furthermore, some questions which may arise in the implementation of the new Competition Law No.4054 are also addressed by taking into account the possible answers. To sum up, despite the broad scope of competition law, this study aims cover one particular aspect of it and set forward the principles for the interpretation and the implementation of Article 6 of the Law No.4054 which prohibits the abuse of dominant power in the markets, by way of a comparative analysis with Article 86 of the Rome Treaty. 244 |