| Popis: |
Hastaların artan ilgisi, talepleri ve dental firmaların ürünlerindeki gelişmeler doğrultusunda, estetik amaçlı uygulamalar dişhekimleri açısından vazgeçilmez hale gelmiştir. Diş renklenmelerinin tedavisinde, bilinen restorasyon yöntemlerine alternatif olarak daha konservatif bir yaklaşım olan diş ağartma teknikleri, sıklıkla uygulanan tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır. Diş ağartma tedavilerinde çeşitli konsantrasyonlardaki ajanlar, farklı tekniklerle kullanılmaktadır. Kullanılan diş ağartma ajanı, konsantrasyonuna ve uygulama süresine bağlı olarak klinik başarı sağlayabileceği gibi, diş yapısında yüzeyel madde kaybı gibi, olumsuz değişiklikler de meydana getirebilmektedir. Bu nedenle diş ağartma ajanlarına remineralize edici maddeler eklenerek, diş dokusunda meydana gelebilecek olan, olumsuz değişikliklerin önlenmesi amaçlandı. Bu çalışmada 60 adet mine örneği, 5mm×5mm×1mm boyutunda, sığır molar dişlerinin bukkal yüzeylerinden hazırlandı. Sonra örnekler, değişik içerikli ağartma ajanları kulanılan 4 gruba ayrıldı. 1.Grup, %35'lik Hidrojen peroksit (HP) (H2O2) içeren ağartma ajanı ( kontrol grubu) 2.Grup, %35'lik Hidrojen peroksit + Kalsiyum klorür (CaCl2) içeren ağartma ajanı 3.Grup, %35'lik Hidrojen peroksit + Kalsiyum (Ca) içeren ağartma ajanı 4.Grup, %35'lik Hidrojen peroksit + Amorf kalsiyum fosfat (ACP) içeren ağartma ajanı. Diş ağartma ajanları içine eklenen remineralize edici maddelerin ağartma uygulandıktan sonra diş dokusuna etkileri, Taramalı Elektron Mikroskop (scanning electron microscope SEM-EDS) (SEM-JOEL 6060 LV EDS IXRF,USA) cihazı ile değerlendirildi. Elde edilen verilerin analizinde SPSS istatistiksel paket programı (SPSS for windows,Version 16.0 SPSS Inc.) kullanıldı. Değişkenlerin normal dağılıp dağılmadığı Kolmogorov-Smirnow ve Shapiro-Wilk uyum testiyle araştırıldı. Verilerin normal dağıldıkları görüldü. Diş mine yüzey kalsiyum ve fosfat değerleri bakımından içerisine remineralize edici madde eklenen gruplar ile HP grubunun karşılaştırılması sonucunda, aralarındaki farklılığın istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlendi (p |
