Modern Batı Dünya Görüşünün Tanrı Ve İnsan Tasavvuru Açısından Tahlil Ve Eleştirisi

Autor: Latif Tokat
Přispěvatelé: Tokat, Latif
Rok vydání: 2017
Předmět:
Zdroj: Volume: 2017, Issue: 34 121-143
Bilimname
Bilimname: Düşünce Platformu, Vol 2017, Iss 34, Pp 121-143 (2017)
ISSN: 1304-1878
2148-5860
DOI: 10.28949/bilimname.347522
Popis: Batı düşüncesi Varlık, Tanrı ve İnsan gibi temel dünya görüşü veya zihniyet konularında İslam dünyasından çok farklı bir paradigmaya sahiptir. Öz olarak "ilkesizlik" kavramıyla açıklayabileceğimiz bu paradigma farklılaşmanın ana sebebidir. Örneğin Amerikan dünya görüşünün ya da yaşam felsefesinin gerisinde yatan isimler olarak bizzat Amerikalı düşünürler şu beş ismi saymaktadır: Darwin, Marx, Freud, James, Dewey. Her bir ismin Varlık, Tanrı ve İnsan anlayışlarının temelde örtüştüğünü söyleyebiliriz. Onlara T. Hobbes, F. Nietzsche ve J. P. Sartre da ekleyebiliriz. Tanrı'dan ateşi "çalan" Prometheusçu insan anlayışı ile Tanrı'nın "Adem'e eşyanın isimlerini öğrettiğine" inanan insan anlayışı neredeyse birbirine zıt Tanrı-İnsan ilişkisinden bahsetmektedir. Tanrı'dan ateşi çalan insanın Tanrı anlayışı ile, Tanrı'nın kendisine bizzat "bilgi"yi öğrettiği insanın Tanrı anlayışı, sadece farklılıktan ibaret kalmayacak insanın bilim yapma ve bilgi anlayışına da etkileri olacaktır. "Hakikat varsa özgürlük yoktur," ifadesi bir bakıma bugünkü Batı metafiziğini ve Varlık anlayışını özetler niteliktedir ve buna göre, eğer bir hakikat varsa da bu "sosyolojik hakikat" olacaktır. İslam dünyasında ise, özellikle Tanrı-insan ilişkisi konusunda Tanrı'nın güç, kudret ve azametine halel gelmemesi adına insanın ihmal edildiği bir kelamî problem hep var olmuştur. Bunun pratik sonucu "cılız insan" anlayışıdır. Buna rağmen Müslüman dünyanın en azından teoride bir "ilke"si daima var olmuştur, aynı şeyi bugünün Batı dünyası için söylemek zor görünüyor Batı düşüncesi Varlık, Tanrı ve İnsan gibi temel dünya görüşü veya zihniyet konularında İslam dünyasından çok farklı bir paradigmaya sahiptir. Öz olarak “ilkesizlik” kavramıyla açıklayabileceğimiz bu paradigma farklılaşmanın ana sebebidir. Örneğin Amerikan dünya görüşünün ya da yaşam felsefesinin gerisinde yatan isimler olarak bizzat Amerikalı düşünürler şu beş ismi saymaktadır: Darwin, Marx, Freud, James, Dewey. Her bir ismin Varlık, Tanrı ve İnsan anlayışlarının temelde örtüştüğünü söyleyebiliriz. Onlara T. Hobbes, F. Nietzsche ve J. P. Sartre da ekleyebiliriz. Tanrı’dan ateşi “çalan” Prometheusçu insan anlayışı ile Tanrı’nın “Adem’e eşyanın isimlerini öğrettiğine” inanan insan anlayışı neredeyse birbirine zıt Tanrı-İnsan ilişkisinden bahsetmektedir. Tanrı’dan ateşi çalan insanın Tanrı anlayışı ile, Tanrı’nın kendisine bizzat “bilgi”yi öğrettiği insanın Tanrı anlayışı, sadece farklılıktan ibaret kalmayacak insanın bilim yapma ve bilgi anlayışına da etkileri olacaktır. “Hakikat varsa özgürlük yoktur,” ifadesi bir bakıma bugünkü Batı metafiziğini ve Varlık anlayışını özetler niteliktedir ve buna göre, eğer bir hakikat varsa da bu “sosyolojik hakikat” olacaktır. İslam dünyasında ise, özellikle Tanrı-insan ilişkisi konusunda Tanrı’nın güç, kudret ve azametine halel gelmemesi adına insanın ihmal edildiği bir kelamî problem hep var olmuştur. Bunun pratik sonucu “cılız insan” anlayışıdır. Buna rağmen Müslüman dünyanın en azından teoride bir “ilke”si daima var olmuştur, aynı şeyi bugünün Batı dünyası için söylemek zor görünüyor
Databáze: OpenAIRE