Kitab-ı Eklesiyastikus’ta geçen deyimler üzerine bir inceleme
Autor: | Beytullah BEKAR, Okan Celal GÜNGÖR |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2021 |
Předmět: | |
Zdroj: | Issue: 25 195-207 RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi |
ISSN: | 2148-7782 2148-9599 |
Popis: | Idioms that reflect the material and spiritual culture and worldview of a society, consisting of at least two words, and having a meaning different from the true meaning, have an important place in the vocabulary of a language. It is possible to follow idioms, which are oral cultural treasures, from the oldest texts of Turkish. İn the historical process, it is seen that some of the idioms, which are the living treasures of the language, have survived to the present day, some have been forgotten, and some have undergone changes. One of the historical texts in which idioms that have been forgotten or changed today is the Kitab-ı Eksiyastikus, which we are preparing for publication. The scribal and copy date of the work, which is evaluated in the apocrypha of the Old Testament, is unknown. Language features of the work, it is estimated that it was translated into Ottoman Turkish at the end of the 17th century or the beginning of the 18th century. Each page of the work, which consists of 210 pages has 12 lines in general. The author of the work whose scribal is unknown is Ben Sirak, who is estimated to have lived in 180 BC. Kitab-ı Eklesiyastikus consists of 51 chapters. In the work, the consciousness of duty and responsibility, the wisdom of God and man, virtue, the prayer of man to God and sacrifice to God, good and bad morality, praise to ancestors are discussed. Originally in Hebrew, the work has been translated into many languages such as Latin, German, English, French, Syriac and Turkish. Numerous studies have been carried out on this work, especially by foreign researchers. The aim of this study is to reveal the idioms that have been forgotten or changed in the Kitab-ı Eklesiyastikus, which have not been discussed before. Bir toplumun maddi ve manevi kültürünü, dünya görüşünü yansıtan, gerçek anlamından farklı, en az iki kelimeden oluşan, gerçek anlamından farklı kalıplaşmış söz öbeği olan deyimler, bir dilin söz varlığı içinde önemli bir yer tutar. Sözlü kültür hazinesi olan deyimleri, Türkçenin en eski metinlerinden itibaren takip etmek mümkündür. Tarihi süreç içinde, deyimlerin bir kısmının günümüze aynen ulaştığı, bir kısmının unutulduğu, bir kısmının ise değişime uğradığı görülür. Günümüzde unutulmuş ya da değişime uğramış deyimlerin geçtiği tarihî metinlerden biri de yayıma hazırlamakta olduğumuz Kitab-ı Eklesiyastikus’tur. Eski Ahit’in apokrifleri içerisinde değerlendirilen eserin müstensihi ve istinsah tarihi belli olmamakla birlikte, dil özelliklerinden XVII. yüzyıl sonu ya da XVIII. yüzyıl başlarında Osmanlı Türkçesine çevirildiği tahmin edilmektedir. 210 varaktan müteşekkil olan eserin her bir varağında genel olarak 12 satır yer alır. Eserin yazarı, MÖ 180’li yıllarda yaşadığı tahmin edilen Ben Sirak’tır. 51 bölümden oluşan Kitab-ı Eklesiyastikus’ta görev ve sorumluluk bilinci, Tanrı’nın ve insanın bilgeliği, erdem, insanın Tanrı’ya yalvarışı ve Tanrı’ya kurban, güzel ve kötü ahlak, atalara övgü konuları işlenmiştir. Aslı İbranice olan eser, Latince, Almanca, İngilizce, Fransızca, Süryanice ve Türkçe gibi pek çok dile çevrilmiştir. Bu eser üzerine özellikle yabancı araştırmacılar tarafından çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı, Kitab-ı Eklesiyastikus’ta geçen fakat günümüzde unutulmuş ya da değişime uğramış deyimleri ortaya çıkarmaktır. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |