ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PSİKOLOJİK KIRILGANLIKLARI, PSİKOLOJİK İYİLİK HALLERİ VE SOSYAL GÜVEN VE MEMNUNİYET DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN CİNSİYET DEĞİŞKENİNE GÖRE İNCELENMESİ

Autor: Kasim Tatlilioğlu
Rok vydání: 2021
Předmět:
Zdroj: Issue: 22 359-382
Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
ISSN: 1309-6672
2618-6322
DOI: 10.29029/busbed.941346
Popis: This study analysed the relationships among the undergraduates’ psychological vulnerability, psychological well-being, social trust and satisfaction levels according to the gender variable. Three scales are applied in the frame of the study; “Psychological vulnerability scale”, “Psychological well-being scale”, “Social trust and satisfaction level scale”. It is concluded that there is statistically no meaningful difference in the scale of psychological vulnerabilities by gender. In terms of psychological well-being by gender, it is found that there is a statistically meaningful difference in half of the significance levels of the scale and no meaningful difference in the other half by gender. It is confirmed that there was statistically no significant difference in 7 items of the Social Trust and Satisfaction Levels scale, and a statistically significant difference in 4 items by gender; as a result, this situation appears in favour of male students.
Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin psikolojik kırılganlıkları, psikolojik iyilik halleri, sosyal güven ve memnuniyet düzeyleri arasındaki ilişki cinsiyet değişkenine göre incelenmiştir. Araştırmada, “Psikolojik kırılganlık ölçeği”, “Psikolojik iyilik ölçeği”, “Sosyal güven ve memnuniyet düzeyi ölçeği” olmak üzere 3 adet ölçek uygulanmıştır. Cinsiyete göre, psikolojik kırılganlıklar ölçeğinde, istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı sonucuna varılmıştır. Cinsiyete göre, psikolojik iyilik hallerinde ise ölçeğin anlamlılık düzeylerinin yarısında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu, diğer yarısında ise anlamlı bir farkın olmadığı sonucu bulunmuştur. Cinsiyete göre, sosyal güven ve memnuniyet düzeylerinin 7 maddesinde istatistiksel olarak anlamlı bir farkın olmadığı, 4 tanesinde ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu doğrulanmış ve bu durum erkeklerin lehinde ortaya çıkmıştır.
Databáze: OpenAIRE