Sınıf Eğitimi Öğrencilerinin İngilizce Öğretimine Yönelik Öz-Yeterlik İnançları

Autor: Dilek Ilhan Beyaztaş
Přispěvatelé: EBYÜ, Eğitim Fakültesi
Rok vydání: 2018
Předmět:
Zdroj: Volume: 20, Issue: 1 265-280
Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ISSN: 2148-7758
2148-7510
DOI: 10.17556/erziefd.316605
Popis: Öz-yeterlik teorisi insanoğlunun kapasitesinde görülen çeşitliliğin bilgisidir (Bandura, 1997, s. 37). Bandura bu çeşitliliğin nedenini, bireylerin var olan kapasitelerine olan inançlarına göre açıklamış ve öz-yeterlik inancının; insanların hissettiklerini, düşündüklerini, kendilerini motive etmelerini ve davranışlarını etkilediğini belirtmiştir (Bandura, 1994, s. 2). Kısaca, öz-yeterlik özel bir durumda gerekli olan davranışları yapabilmek için kişinin kendi kapasitesine yönelik hükmü ve bir görevi gerçekleştirmek için yeteneklerinin değerlendirilmesidir (Pajares, ve Miller, 1994, s. 194). Bandura’ya göre (1994, s. 2-3) bireylerin öz-yeterliğe ilişkin inançları dört kaynak tarafından etkilenmektedir. Bunlar; deneyim, sosyal ikna, fizyolojik-duygusal durumlar ve dolaylı yaşantılardır. Bireyler herhangi bir konu kapsamında başarılı bir deneyim yaşarlarsa olumlu, başarısız bir deneyim yaşarlarsa olumsuz öz-yeterlik inancını geliştirmektedirler. Ayrıca verilen bir işi gerçekleştirme noktasında sahip oldukları yeteneklere vurgu yapılarak sözel olarak ikna edilen bireyler de olumlu öz-yeterlik inançları gelişmektedir. Olumlu öz-yeterlik inancını geliştirmenin bir diğer yolu da bireylerde stres yaratan durumların varlığını azaltmak, olumsuz duygusal eğilimleri değiştirmek ve kendi fiziksel kapasitelerine ilişkin yanlış yorumlamaların önüne geçmektir. Son olarak, olumlu öz-yeterlik inancı geliştirmede sosyal modeller üzerinden gerçekleştirilmekte olan dolaylı yaşantılarda etkili olmaktadır. Öğretmen öz-yeterliği ise öz-yeterliğin bir alt kategorisi olup (Ross, 1994, s:3) benzer şekilde “öğretmenin, öğrenci performansını etkileyebilme kapasitesine ilişkin inancı” olarak tanımlanmaktadır (Berman, McLaughlin, Bass, Pauly ve Zellman, 1977; Akt. Tschannen-Moran, Woolfolk-Hoy ve Hoy, 1998, s. 202). Guskey ve Passaro’ya (1994) göre ise öğretmen öz-yeterliği “ zor ve güdülenmesi düşük olan öğrencilerin öğrenmelerinde bile nasıl etkili olunabileceğine ilişkin öğretmenin kendisine olan inancı ve hükmü”dür (Akt. Tschannen-Moran ve diğ., 1998, s. 202). Bilişsel yeterliklerin gelişmesini sağlanma sürecinde, öğrenme ortamını oluşturma görevi büyük oranda öğretmenlerin yeteneklerine ve öz-yeterlik inançlarına bağlıdır. Kanıtlar göstermektedir ki öğretmenlerin öğretimsel yeterliklerine ilişkin öz-yeterlik inançları; sınıflarında gerçekleştirecekleri akademik aktivitelerin yapısının belirlenmesinde ve öğrencilerin akademik kapasitelerinin değerlendirilmesi sürecinin şekillenmesinde önemli derecede belirleyici olmaktadır (Bandura, 1997, s. 240). Bu bağlamda öz-yeterlik inancı yüksek olan öğretmenler daha zor olan öğretim süreçlerini başlatmada ve uygulamada çekinmezler (Ross, 1994, s.4), öğrenci motivasyonu ve başarısı üzerinde etkilidirler (Tschannen-Moran ve diğ. 1998, s. 202; Armor ve diğ. 1976), sınıf yönetiminde daha hümanistik yaklaşımları benimserler (Woolfolk ve Hoy, 1990, s. 88), sınıftaki disiplin problemlerini daha etkili bir şekilde yönetebilirler (RimmKaufman ve Sawyer, 2004, s. 322), öğrencilerin öğrenmelerini sağlama konusunda daha ısrarlı ve sınıftaki akademik ortamın devamlılığını sağlamada destekçidirler (Gibson ve Dembo, 1984, s. 570), öğretme-öğrenci sürecini çoğunlukla sınıfın tamamı katılacak şekilde düzenler ve bu süreç boyunca öğrencilerini devamlı gözlemler ve yönlendirirler (Gibson ve Dembo, 1984, s. 578), çok farklı öğretim stratejileri kullanırlar (Czerniak ve Schriver, 1994). Öz-yeterlik inancı düşük olan bireyler ise zorlu görevlerden kaçınırlar ve güç bir görevle karşı karşıya geldikleri zaman nasıl başarıyla üstesinden gelirim düşüncesi yerine kişisel yetersizlikleri, karşılaşacakları engeller ve olumsuz sonuçların bütün türleri üzerinde daha fazla düşünürler. Bu bireyler kolayca stres ve depresyonun kurbanı olurlar (Bandura, 1994, s.2).
Bu çalışmanın amacı, sınıf eğitimi anabilim dalında öğrenim gören öğrencilerin İngilizce öğretimine yönelik ö-yeterlik inançlarının belirlenmesidir. Bu kapsamda sınıf eğitimi anabilim dalı dördüncü sınıfta öğrenim gören ve gönüllü olan otuz öğrenci ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. İçerik analizi sonucunda, dört öğrencinin İngilizce öğretiminde kendisini yeterli, yirmi altı öğrencinin ise kendisini İngilizce öğretimi konusunda yetersiz bulduğu tespit edilmiştir. İngilizce öğretiminde öz-yeterlik inancı düşük olan öğrencilerin ifadeleri incelendiğinde, özellikle konuşma-telaffuz, cümle kurma-yazma ve derse uygun hazırlık yapma noktasında problem yaşayacaklarını düşündüklerini ifade etmişlerdir. Sınıf Eğitimi Öğrencileri; İngilizce öğretimine yönelik öz-yeterlik inançlarının düşük olmasının nedenini, teorik ve ezbere dayalı eğitim verilmesine ve İngilizce derslerinin etkileşim ve uygulama olmadan gramer ağırlıklı verilmesine bağlamıştır.
Databáze: OpenAIRE