Popis: |
Bu çalışma kapsamında kadın cinayetlerine yönelik atıflar ile çelişik duygulu cinsiyetçiliğin üniversite öğrencilerinin kadın algılarını yordadığı düşünülerek çeşitli değişkenlere göre incelenmiştir. Böylece Ondokuz Mayıs Üniversitesinde öğrenim gören 285 bireyle çalışılmış ve son olarak 275 veri elde edilmiştir (204 kadın, 71 erkek). Gülmez ve arkadaşları (2017) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmış olan “Kadın Algısı Ölçeği” üniversite öğrencilerinin kadın algısı düzeylerini ölçmek için kullanılmıştır. Kadın cinayetlerine yönelik atıflarını ölçmek için ise Üzümçeker ve Akfırat (2018)’in çalışmalarında kullanmak üzere geliştirdikleri “Kadın Cinayetlerine Yönelik Atıflar Ölçeği” kullanılmıştır. Son olarak ise Glick ve Fiske tarafından 1996 yılında geliştirilen ve Sakallı-Uğurlu (2002) tarafından Türkçeye uyarlanan “Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Ölçeği” üniversite öğrencilerinin çelişik duygulu cinsiyetçiliklerini ölçmek amacıyla bu çalışmada kullanılmıştır. Üniversite öğrencilerinin kadın algılarının yordayıcıları olan kadın cinayetlerine yönelik atıfları ile çelişik duygulu cinsiyetçilik düzeylerinin ölçülmesinde Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi yapılırken bu değişkenlerle çeşitli bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin incelenmesi için bağımsız örneklemler t – testi ve One Way ANOVA analiz yöntemleri kullanılmıştır. Bulgulardan elde edilen sonuçlara bakıldığında kadın cinayetlerine yönelik atıflar ile çelişik duygulu cinsiyetçilik düzeylerinin üniversite öğrencilerinin kadın algılarını anlamlı bir şekilde yordadığı görülmüştür. Ayrıca yaşa göre kadın algısı, kadın cinayetlerine yönelik atıflar ve çelişik duygulu cinsiyetçilik düzeylerinin üniversite öğrencilerinde farklılaşma göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Üniversite öğrencilerinin kadın algısı, kadın cinayetlerine yönelik atıflar ve çelişik duygulu cinsiyetçilik düzeylerinin cinsiyetlerine göre yalnızca çelişik duygulu cinsiyetçilikte farklılaşma gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Kadın algısı, kadın cinayetlerine yönelik atıflar ve çelişik duygulu cinsiyetçilik düzeylerinin romantik ilişki durumlarına göre üniversite öğrencilerinde farklılaşmadığı görülmüş ve yaşanılan yerlere göre de bu sonuçta herhangi bir değişme yaşanmamıştır. |