Popis: |
Amaç – Tedarik zinciri risk yönetimi kapsamında risklerin tanımlanması, sınıflandırılması ve önceliklendirilmesi hem tedarik zinciri hem de işletme performansı açısından önemli bir konudur. Bu bakış açısından yola çıkan çalışma, üretim sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin tedarik zincirlerinde karşılaşabilecekleri risklerin neler olduğunun belirlenmesi ve belirlenen risklerin meydana gelme olasılığı ile gerçekleştireceği etki değerlerinden oluşan risk puanlarının hesaplanması ile risklerin önceliklendirilerek işletmelere bir yol haritası çıkarmayı amaçlamaktadır. Yöntem – Araştırmanın örneklemini Kocaeli sınırları içerisinde bulunan üretim faaliyetini çeşitli sektörlerde devam ettiren 97 işletme oluşturmaktadır. Anket yöntemi kullanılarak, bu işletmelerin tedarik zincirlerinde karşılaşabileceği risklerin meydana gelme olasılığı ve gerçekleştiği takdirle etkisinin ne olacağı konusunda veri toplanmıştır. Ölçüm modelinin geçerlilik ve güvenilirlik hesaplamaları için SPSS ve Amos programlarından yararlanılmıştır. Daha sonra, her risk unsuru için olasılık, etki ve önem puanları hesaplanarak riskler ve risk grupları sıralanmıştır. Bulgular – Elde edilen veriler doğrultusunda, işletmelerin tedarik zincirinde karşılaşacağı riskler ve risk grupları olasılık, etki ve bu iki değerin çarpımından oluşan önem puanları esas alınarak bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Talep kaynaklı risk faktörleri ve çevresel risk faktörleri ilk iki sırayı paylaşan risk grupları olmuştur. Talep kaynaklı risk faktörlerinden alacak riski hem olasılık hem etki hem de önem puanı için ilk beş sıranın içinde yer almıştır. Olasılık açısından beklenmedik/geçici müşteriler riski, etki açısından üretimin durması riski ve önem puanı için de devlet düzenlemeleri ve kanunlardaki belirsizlik riski ilk sırada bulunmaktadır. Tartışma – Tedarik zinciri risklerinin tanımlanarak gruplandırılması, ardından önem puanlarına göre önceliklendirilmesi tedarik zinciri yöneticileri ve üst yönetimin öncelikli riskleri ele alarak planlar ve yönetim teknikleri geliştirebilmesi açısından önemlidir. Yapılan çalışmalar sıklıkla yüksek olasılık ve düşük etki değerlerine tek başına odaklanmakta, yeterli veri olmadığı gerekçesiyle bu durumun tersini dikkate almamaktadır. Ancak, önem puanı açısından her iki durum da benzer önem değerlerine sahip olacaklardır. Bu yüzden, işletmelerin salt olasılık veya etki değerine odaklanması yerine, bir takım tahmin yöntemlerini kullanarak gerçeğe yakın olasılık ve etki değerleri ile önem puanı hesaplaması ve önem puanları üzerinden risklerin önceliklendirerek yönetim teknikleri geliştirmesi daha uygun olacaktır. Bu çalışmanın, tedarik zinciri risklerini tanımlayıp gruplandırarak, olasılık, etki ve önem puanlarını ile bir sıralama yaparak tedarik zinciri yönetimi ve risk yönetimi literatürüne katkı yaptığı düşünülmektedir. |